8 Kasım
Yeni Ufuk’un Görüşü
Taşkömürünün Kdz. Ereğli’de bulunuşunun 194’ncü törenlerle, kutlanmasının 90. yılındayız. Ne yazık ki artık o törenler yok ! Uzun Mehmet’i anma ve Kömür Bayramı milli duyarsızlığın kurbanı oldu…
Taşkömürü 19. yüzyıl buhar medeniyeti’nin olmazsa olmazıydı. Bugün de önmli bir stratejik maden olma özelliğini koruyor. Çünkü taşkömürü olmadan cevherden sıvı çelik üretilemiyor; çelik ise, savunma sanayiinin en önemli girdisi.
- yüzyıl gelişmiş ülkelerin buhar medeniyetine girdiği süreçti. Buhar ise kömürden üretiliyordu. Çöküş dönemindeki Osmanlı buhar nedeniyetinden uzak kalmıştı. Bundan en çok Osmanlı bahriyesi (Deniz Kuvvetleri) rahatsızdı. Yelkenli teknelerden oluşan ve uzun yıllar Haliç’te yatan Osmanlı donanmasının yenilenmesi için saraya baskı yapılıyordu.
Bunun üzerine Osmanlı padişahı 1. Mecid bir fermanlı kömürün aramasını buyurdu ve kömür 1829 yılında 8 Kasım’ında Ereğli’de bulundu. Gerçi hemen işletmeye açılamadı, ama buhar medeniyetinin en önemli girdisi sayılan taşkömürüne sahip oldu Osmanlı…
Daha sonraları Cumhuriyet yönetimi de kömürün bulunuşunu milli bir gün ilân ederek kömüre verdiği önemi gösterdi. Kömürün bulucusunu taltif etti.
Uzun Mehmet’in Anma ve Kömür Bayramı yakın zamana kadar Zonguldak ve Ereğli’de törenlerle kutlanıyordu, ancak artık kutlanmıyor. Milli günlere alerjisi olan çevrelerin etkisiyle bu anlamlı bir yerel bayram unutuldu. Ereğli sahilinin uzak bir köşesindeki Uzun Mehmet heykeli bu vefasızlığa hüzünle bakmaya devam ediyor bugün de…
Yeni Ufuk
Haber :