Belediyeleri engellemek yanlış !
Cumhurbaşkanlığı seçimlerini iktidar/AKP, yerel seçimleri de anamuhalefet/CHP kazandı.
Yerel seçimlerin genel seçimlerden sonra yapılması iktidarın iki seçim arasında büyük oy kaybı yaşadığını gösteriyordu.
Gerçi CHP’nin oy oranı yerel seçimden bu yana düştü, ama hâlâ birinci parti olması ilk yerel seçimde halkın birinci seçeneğinin olacağını gösteriyor.
CHP’nin bugün birinci parti olmasında şüphesiz devam eden ve geniş halk kitlelerini yoksullaştıran ekonomik krizin rolü büyük. İktidar bu sorunu çözemiyor.
CHP’li belediyelerin lafta değil gerçekte halka dokunan hizmetler üretmesi de birinci parti olmasında etkili.
Doğal olarak bu CHP’li belediyeleri iktidar için bir siyasi “sorun” haline getiriyor. CHP’li belediyelerin özellikle sosyal hizmetlerinin önünü kesecek çeşitli kararlar alınması da bunu gösteriyor. Özellikle belediyelerin SGK borçları nedeniyle sıkıştırılması bunun tipik bir örneği.
Aslında iktidarın “silkele” politikası tüm CHP’li belediyeleri kapsamıyor, daha çok büyükşehir belediyelerini, özellikle de İstanbul ve Ankara belediyelerini kapsıyor. Çünkü sadece onlar ve daha birkaç büyükşehir belediyesi örnek ve kapsamlı sosyal aktivitelere imza koyabiliyorlar. Yoksa tüm CHP’li belediyelerin halka dokunan hizmetler ürettiklerini söylemek gerçekçi olmaz.
İktidarın özellikle IBB ile uğraşması anlaşılabilir bir durumdur. Çünkü İBB Başkanı İmamoğlu da ABB Başkanı Mansur Yavaş da gelecek cumhurbaşkanı seçimlerinin potansiyel adayları.
Ancak...
Sonuçta belediyeler halk hizmeti veren kurumlardır. Bir CHP’li belediye de bir AKP’li belediye de kendilerine oy versin vermesin tüm halka hizmet ederler.
Bu bakımdan belediye hizmetlerini engelleyecek tasarruflar gerçekte halk hizmetini engelleyecek tasarruflar olarak hayata yansır.
Bu politika yanlıştır.
Yeni Ufuk
Haber :