CHP üyesi, CHP İlçe Başkanı'nı topa tuttu..
Bir dönem Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Ereğli İlçe Örgütü İşçi Komisyonu Başkanlığı görevini üstlenen ve yine bir süre önce de çalışmakta olduğu Ereğli Demir-Çelik Fabrikaları T.A.Ş (ERDEMİR)'deki iş akdi feshedilen Mustafa Kuru, Ereğli Haber'e açıklamalarda bulunan partisinin Ereğli İlçe Başkanı Hayrettin Kartal'ı sert ifadelerle eleştirdi.
Kuru; Türk Metal Sendikası yöneticilerinin Fazlı Erdoğan'ın iftar verdiği akşam Kdz. Ereğli Belediye başkanı Halil Posbıyık'a saldırdığını CHP İlçe Başkanı Hayrettin Kartal'ın ise, ağzını bile açmadığını belirtti. Yaşayan süreci değerlendiren CHP üyesi, Kartal'a şu şekilde seslendi:
"Sayın Kartal, sen bizim yaşadığımız süreci yaşadın; çok iyi biliyorsun. 8 Mayıs’ta doğan çocuklar teskere aldı, ona göre.”
Kuru'nun açıklaması şöyle:
Kuru yazılı açıklamasında, CHP Ereğli İlçe Başkanı Hayrettin Kartal’a bazı sorular da yöneltti. Kuru, şöyle dedi: “Sabrettim sabrettim; sonunda benim ayranımı taşırdınız. Sayın çok kıymetli ilçe başkanım 12 Haziran seçimlerinde CHP’nin ilçe başkanıydı. Bütün iç çekişmelere rağmen Ereğli’de başarılı bir sonuç alınması için samimi bir şekilde gayret göstermiştir; bu doğrudur. Hakkını teslim edelim.
Ereğli Belediye Başkanı 7 Haziran’da Türk Metal Sendikası’nın yetkili sendika olduğu Erdemir içinde üniteleri gezerek “CHP’ ye oy vermeyin propagandası” yaptığını şahsına söyledi mi söylemedi mi?
Erdemir içinde çeşitli ünitelerden partililer bizzat seçim koordinasyon merkezine gelip belediye başkanına bu sıkıntıyı ilettiler mi iletmediler mi?
Sayın Halil Posbıyık bu konuda tüm parti üst organlarını haberdar etti mi etmedi mi? Parti üst yönetimi Türk İş ve Türk Metal Sendikası nezdinde girişim yaptı mı yapmadı mı? Sayın Halil Posbıyık yaşanan sıkıntılarla ilgili OYAK üst yönetimine şikayette bulundu mu bulunmadı mı?”
Açıklamasında, sorduğu bütün bu sorularının yanıtının evet olduğunu ifade eden Mustafa Kuru, yaşadıklarını da şu cümlelerle özetledi:
“Onurum, namusum ve iş hukuku kuralları içinde çalıştığım Erdemir’den kendi birimimin en yüksek performanslı işçisi olmama rağmen, verimsiz olduğum iddiası ile iş akdim sonlandırıldı. Bu fesih şekli benim bir daha iş bulmam konusunda da önemli engel teşkil etmektedir. Ben yasalara saygılı bir insanım. Bu süreç su an için hukukta; yalnız söyleyebileceğim tek şey şu: Türk Metal Sendikası Şube Başkanı Yusuf Ziya Odabaş hakkında hukuksal sürecin dışında ayrı dava açacağım. Hukuksal ve sosyal sürecin sonunda kamuoyunu ve ilgilileri tüm yönleriyle ve ayrıntılarıyla bilgilendireceğim. Herkes her şeyi öğrenecek; sabredelim… Zaman her şeyin ilacı.”
TÜRK METAL’E ZİYARET..
Açıklamasında kendisinin Türk Metal Sendikası’na bakış açısını en iyi bilen kişinin Hayrettin Kartal olduğuna işaret eden Mustafa Kuru, inandığı siyasi hareketle sendikası arasında birilerinin organizasyonu ile kaldığını, buna rağmen ideolojisini tercih ettiğini kaydederek, “Benim inandığım ideoloji her ne şart altında olursa olsun dik durmayı gerektirir. Aç kalırım, yine dik ve onurlu dururum. Başkasının pozisyonu beni ilgilendirmez. Halil Posbıyık’ı sadece bu özelliğinden dolayı seviyorum.” dedi.
Kuru, açıklamasını şu cümlelerle sürdürdü: “Ben siyasetin yol arkadaşlığı olduğuna inanıyorum. Benim yol arkadaşıma kimsenin saldırmasına izin vermem. Yol arkadaşına saldıranı, değişen duruma ve dengeye göre mazur göreni de asla affetmem. Lafımı kimse üzerine almasın; ama bunun Türkçedeki karşılığı, en hafifiyle, kaypaklıktır.
Türk Metal Sendikası’nın yönetici ve temsilcileri mübarek Ramazan ayında Ereğli’de halkın yüzde 55’ inin oyu ile seçilmiş bir belediye başkanına ve korumasına saldırdı mı saldırmadı mı? Korumasının gözü, aldığı yumruk darbelerinden dolayı kapandı mı kapandı mı?
Belediye Başkanı, saldırganlar hakkında şikayetçi oldu mu olmadı mı?
En başta sayın Genel Başkanımız ve tüm parti örgütü, hatta Hayrettin Kartal da dahil, bu saldırıyı kınadı mı kınamadı mı? Sorumluların cezalandırılmasını Türk Metal Sendikası’ndan talep ettiler mi etmediler mi?
Bütün bu soruların cevabı da evet ve yaşanan olayların üzerinden henüz iki ay geçti. Unutalım bunları, öyle mi?
Bizim kızgınlığımız Türk Metal’in tabelasına değil şahıslaradır. Zaten tabelanın nesine kızalım?
Ben duymadım; duyan varsa söylesin: Sendikanın herhangi bir özrü ve sorumlular üzerinde disiplin uygulaması var mı? Yok! Özrü bırakın; olayı sahiplenmesi var. Benim bir partili olarak başıma gelenler var ve şu an hukukta. Nerde duracağı belli değil.
Evet, Halil Başkan bu süreçte parti hukukuna sahip çıkmış, bu uğurda bedel ödemiştir. Bize düşen parti içi çekişmeleri bir kenara bırakıp en azından bu konuda onun arkasında dimdik durduğumuzu göstermektir.
Bütün bu yaşananları unutalım, öyle mi? Bazı çok değerli arkadaşlarımız CHP kimliği ve rozetiyle ve arkalarına basını bir de zeytin dalını alarak Türk Metal’i ziyarete gitsinler, öyle mi? Başkan orada dur işte! Burada tuz kokar. Türk Metal ziyaret edilecekse yukarıdaki soruların cevabı verilmeli ondan sonra parti disiplini içinde ziyaret yapılmalı. Doğru olan da budur…
Herkes bir geriye bakacak bir de olduğu yere… CHP’li gibi davranacak. Eğer bu partide bir disiplin varsa herkes Genel Başkanımızın ve parti üst yönetimimizin yaptığı gibi net duruş sergilemelidir. Gelelim genel merkez yöneticilerimizin Türk Metal Ereğli Şubesi’ni ziyaretine…
Genel merkez yöneticilerimiz, herkesin bildiği gibi, Ereğli’ye parti müfettişi olarak gelmişlerdir. Daha fazla söze gerek yok. Kimse ama kimse bu olayı parti içi çekişmenin, demokratik mücadelenin parçası haline getirmesin. Belediye Başkanımıza atılan yumruklar bence CHP’nin siyasi kimliğine atılmıştır.
Hadi gidin ziyaret edin. Hiç durmayın. Haftanın yedi günü ziyaret edin; ama durduğunuz yere iyi bakın.
Sayın Kartal, sen bizim yaşadığımız süreci yaşadın; çok iyi biliyorsun. 8 Mayıs’ta doğan çocuklar teskere aldı, ona göre.”
Haber :