Devlet niçin kemer sıkmıyor ?
Ekonominin patronu Maliye Bakanı Şimşek, halka kemer sıktırıyor, ama Kamuya/devlete sıktıramıyor.
Giderin çok, gelirin az olması kaçınılmaz olarak bütçe açığı yaratıyor. Bütçe açığı, yeni vergi ve harçlarla halkın sırtından kapatılmaya çalışılıyor.
2025 yılında yeni vergi ve harç zamları ile karşılaşacağız.
Bu bir kısır döngüdür. Döngü, bütçe artıya geçinceye kadar sürecek. Şu var ki bütçenin fazla vereceği günlere ulaşılacağı düşüncesi sadece şu anda bir hayalden ibaret. Tıpkı dış ticaret açığının artıya geçme olasılığı gibi.
Şimşek millete yeni vergiler salıyor, ceplerindeki son kırıntıları da alıyor, ama iş sabit gelirlilerin ücret zamlarına gelince sızlanmaya başlıyor. Ücret artışlarının enflasyonu tetiklediğini söylüyor. Buradan kalkarak periyodik ücret artışlarının en alt düzeyde tutulmasını istiyor.
Ücretlerin kısılması, buna karşılık vergi harç artışları, bunun yanısıra genel fiyat yükselmeleri sabit gelirlilerin yaşam çıtasını her periyotta biraz daha düşürüyor.
Ücret artışları TÜİK verilerine göre yapılıyor. TÜİK’in enflasyon sepeti gerçekçi olmadığı için, her ay, gerçek enflasyonun altında veriler açıklıyor.
Periyodik ücret artışları TÜİK verilerini esas aldığı için ücret zamları da olması gerekenin çok altında saptanıyor.
TÜİK şu sıralar mahkemelik, bakalım sonuç ne olur ?
Bu tablonun değişmesi gerekiyor: Devletin de kemer sıkması, nepotizmin frenlenmesi, TÜİK’in gerçekçi verilen açıklaması, vergileri ve harçların minimize edilmesi, fırsat eşitliğinin sağlanması, gelir adaletsizliğinin giderilmesi, yargının bağımsızlaşması gerekiyor.
İktidar bunları yapamıyorsa (ki öyle) uygun bir şekilde çekilmelidir !..
Yeni Ufuk
Haber :