Medya

DOĞRUSU

Yeni Ufuk'un Görüşü...

Abone Ol
Ereğli-Erdemir sürtüşmesi, Erdemir’in tarihi kadar eskidir.
Bu bir bakıma doğal. Çünkü, Ereğli, Erdemir odağında yani bir toplumsal düzenle karşılaştı: Yeni ekonomik, sosyal, kültürel ilişkilerle yahut.
Kentin, geleneksel yapıdan çağdaş bir yapıya dönüşürken, yeni gelişen toplumsal düzenin temel kuruluşu konumundaki Erdemir’le bir takım sürtüşmelere girmesi doğaldı.
Zonguldak milletvekili Faruk Çaturoğlu ile Ereğli Belediye Başkanı Opr.Dr.Hüseyin Uysal’ın peşpeşe yaptığı açıklamalar, Erdemir-Ereğli sürtüşmesinin hala sürdüğünü gösteriyor. Anlaşıldığı kadarıyla kent yöneticileri ile Erdemir yöneticileri arasında asgari düzeyde de olsun bir konsensüs sağlanabilmiş değil.
Bu aslında şaşırtıcıdır. Ereğli, son yarım yüzyılda yeni bir sosyal düzene geçti. Bu düzenin odağındaki kuruluş ile kent yöneticilerinin şimdiye kadar kentin çıkarlarına dönük bir uzlaşma platformunda bir araya gelmeleri gerekirdi.
Demek ki olmamış !
Bunun nedeni, Erdemir’in artık bir kamu kuruluşu değil, özel nitelikte bir kuruluş olmasıyla ilgilidir. Esas sorun bu ! Ama daha başka şeyler de var.
Kent yönetimi, Erdemir kamu kuruluşu iken, onlarla daha kapsamlı ve rahat ilişkiler kurabiliyordu. Artık kuramıyorsa, temelde, şirketin sermaye bileşimindeki radikal değişikliklerle ilgilidir bu.
Kamu kuruluşlarının yönetim felsefesiyle özel kuruluşların yönetim felsefesi çok farklıdır çünkü. Biri siyasal iktidara, bu anlamda halka, öteki son çözümlemede kara odaklıdır.
Belediyenin önceki yönetimi bunu bir türlü kavrayamamıştı. Araya ipe sapa gelmez siyasal mülahazalar da girince, kent yönetimi Erdemir’e savaş açmış, trilyonlarca liralık cezalar kesmişti.
Özel sektör böyle şeyleri kolay kolay unutmaz !
Geçen belediye yönetiminin yolaçtığı çekişmenin giderilmesi, “yumurta mı tavuktan çıktı, tavuk mu yumurtadan.” temalı agresif açıklamalarla sağlanamaz ! Sosyal ve kültürel zemini daha çaplı, daha organize girişimler ve alternatifler yaratılması gerekir.
Biz şunu önereceğiz:
Kent yönetimi, STK’larla el ele verip, milletvekillerinin de desteğiyle, bir temsili örgütlenmeye gidilebilir. Sonra, kentin somut taleplerini iletmek üzere Erdemir yönetimiyle masaya oturulabilir. Kent Konseyi de bu görevi üstlenebilir.
Uygar tutum budur.
Kent yönetimi, kentin çıkarlarını düşünerek agresif açıklamalar ve yaptırımlardan kaçınmalı; Erdemir yönetimi de, kenti temsil edenlere karşı olsun, kentin sorunlarına karşı olsun daha duyarlı bir tutum içinde olmalıdır.
Erdemir yönetiminin kenti temsil edenlerle diyalog kurmaktan kaçınması yanlıştı.
Ama, öte yandan, kent yönetiminin, eski yönetimi anımsatan agresif/entelektüel düzeyi çok yüksek olmayan açıklamalarla yangına körükle gitmesi de yanlıştır.
Burada önemli olan kentin çıkarlarının korunması, sorunlarının çözülmesi ise, iki tarafın empatik bir yaklaşım içinde olması zorunludur.
Siyaset kavga değil, uzlaşma sanatıdır.
 
 
Yeni Ufuk
 
 

Haber : 

Abone Ol