Eğitim-İş kamuda serbest kıyafete karşı çıktı!..
Zonguldak Eğitim-İş Başkanı Metin Kahveci yazılı bir açıklama yaparak; "Kamuda serbest ve simgesel kıyafetler kabul edilemez", dedi..
Açıklama şöyle:
Memur Sen’in başlattığı kamuda serbest kıyafet giyim tarzı girişimine karşı EĞİTİM İŞ Genel Merkezimiz bütün valiliklere ve milli eğitim müdürlüklerine faks çekerek gerekli tedbirlerin alınmasını , alınmadığı taktirde de yasal işlemlerin başlatılacağını belirtmişlerdir. Onlarca yıldır siyasal bir talep haline getirilmesi nedeniyle ülkede müthiş bir kutuplaşmaya neden olan hassas bir konuyla ilgili olarak ortaya konulacak sorumsuz dayatma girişimine göz yumulmasının ,tüm kamu kurumlarını içine alacak ve iş yerini barışını bozacak, sonu belirsiz kaoslara neden olacağı anlatılmıştır. Serbest kıyafet kamuda başlatılırsa akabinde türbanla, şortla, yırtık pantolonla, kısa etekle, çarşafla, peçeyle, çember sakallı,boydan sakallı, açık saçık elbiselerle ,küpe takan öğretmenlerle,haç işareti takan kişilerle ,PKK üniforması giyen kişilerle , yöresel giyen vb giyim dazlarıyla karşılaşacağız. Bu durum laik eğitime atılan bir bombadır. Memur Sen’in serbest kıyafetten kastettiği aslında türbandır. Türban artık siyasal bir simge haline gelmiş bu nedenle temel hak ve özgürlükler kapsamında yeri yoktur. Bu karar AİHM, 15.02.2001 tarihinde verdiği DAHLAB-İSVİÇRE kararında türbanlı bir öğretmenin sınıfa girmesi için açtığı davayı reddetmiş ve gerekçesinde diğer dinlere emsal teşkil edeceği,devletin tarafsızlığı tehlikeye düşüreceği,kamu düzeninin bozulacağını hükmetmiştir. Aynı karar SOİLE-LAUTSİ İTALYA davasında vermiştir.
Memur Sen ‘in amacı ise büyüklerinin planladığı düşünce sistemine yardımcı ve ön ayak olmakla birlikte ülkemizde var olan öğrenim birliğini tahrip ederek laikliği yok etmektir. AKP iktidarı böylece devlet yönetim şeklini dinselleştirerek tek yönde kutuplaştıracaktır. Onlara göre laik eğitim, din düşmanlığı ile eş değer olduğu söyleyecekler fakat müslümanlığın ibadet tarzının dünyada en iyi uygulandığı ülkenin Türkiye olduğunu bir türlü söylemekten de korkanlardır.
İran’da bu sistemi yaşamakta usanan insanlar yeniden yenileşme hareketleriyle Türkiye’ye özenirken bizler İran molla rejimi rehber edinmekteyiz. İran Cumhur başkanı Ahmedi Necat’ın Hugo Cavez’in cenaze töreninde annesine sarılarak teselli etmesinde İran’da büyük olay olmasına neden olmuştur. Ve hatta öğretmeninin elini dahi öpmesi İran’da yer yerinden oynamıştı. Bu gerici yaklaşıma evet demek gaflet ve delalet duygusuna da evet demektir diyoruz.
Laik eğimden ve cumhuriyetin nimetlerinden yararlanarak bir yere gelenler bu tür davranışlarla bindiği dalı kestiği gibi Atatürk’e karşıda ihanet içindedirler.
Çünkü Ulu Önder din ile devlet işlerini ayırarak inançların güvencesi olan laikliği getirmiştir. Devlet tek ise devlet tarafında konulan ve herkesin uyulması gereken ortak kararı ise bu yapıyı kırmak milli irade değildir.Bu davranış Atatürk’le bağdaşamaz. Bu ihanet tarzının diğer anlamında da besle kargayı oysun gözü hesabında da nankörlüktür. Bir eğitimcinin asıl görevi öğrencisine ,söylemiyle ,davranışıyla, giyimiyle örnek olmak zorundadır. Çağdaş medeni düzende bu kurallar olurken gerici örneklem oluşturmak öğretmenlikle bağdaşamaz. Örnek olmak kıravatları çıkarıp atarak yada değişik kılıklara bürünerek öğrencilerin karşısına çıkarak mı olacak? Saç sakala karışmış yada .,çarşaflara dolanmış ,giyim tarzı tamamen çağ dışı olarak sınıfa girmeye kalkanlar öğrencilerine bu şekilde mi örnek olacaklar? Bu şekilde yetiştirilen toplum nereye varır. Kamuda resmi kıyafet askeri kıyafet değildir. Resmi kıyafet işyerinin tertip düzenidir, barışıdır , bütünlüğüdür örnekliğidir. Bunu bilmeyenlerin amacı tamamen siyasi ,istekten ibarettir. Kamuda resmi elbiselerden yada kılık kıyafetten memnun olmayanlara söylenecek tek bir sözümüz vardır, o da bu işlerden memnun değilseniz bırakın ve kendinizin çalışacağı yeni iş yerleri bulmanız olacaktır Sosyolojik olguları tahrip etmek laik bilimsel eğitimi de tahrip etmektir.
Memur Sen kılık kıyafet , siyasi , ideolojik isteklerde bulunacağı yerde kendisini bir emek savunucusu olarak görüyorsa , emperyalizme karşı mücadele etmek istiyorsa emek hareketine destek verip emekçilerle birlikte bira araya gelerek sorunların çözümüne katkı sunmak olmalıdır diyoruz. Emek ve sınıf dayanışmasına ortak olmalıdır..
AKP’nin sendikasızlaştırma operasyonlarına, iş güvencemizin yok edilmesine , KHK’nin yarattığı eşitsizliğe karşı çıkmasına ,emekli öğretmenlerin sorunlarına, atanması yapılmayan öğretmenlere yardım edilmesine, öğretmenlerin kariyer basamaklarına çözüm aramayanlar sendikacılığın neresinde olacaklardır diye de soruyoruz? Emekli olunca AKP’li olmak acaba emekli maaşlarınızı artı etki yaratacak mı? Tekel ve diğer KİT’ler satılırken ve özelleştirmeler yapılırken , bütün iş yerlerinde taşeronlaştırma çığ gibi büyürken ,AKP’ye karşı hangi tepkiyi koydunuz? Irak’ta bir buçuk Müslüman öldürülürken ,Kuranı Kerimler ve camiler bombalanırken ABD’ye karşı hangi eylemi yapabildiniz? Büyük Marmara gemisinde gösterilen duyarlılığınızı neden Irak Müslümanları katledilirken göstermediniz? Yoksa Iraklılar bizim din kardeşimiz değiller mi? Başbakan ve millisi yok edilmiş ( MEB )bakanımız tarafından öğretmenler aşağılanırken acaba bir kez olsun öğretmen olduğunuzu hatırlayıp tepkinizi koyabildiniz mi? Ortak akıl mitinglerinde aslanlar gibi kürsüde sesi yırtınıncaya kadar bağırarak konuşan Memur Sen’in genel başkanı toplu görüşme masasında dut yemiş bülbüle , kuzuya dönmüş halde çıkmalarını aslanlığın neresine koyacağız.? 18. Milli Eğitim Şurasında 4+4+4+gerici eğitim sistemini öneren genel başkanınız milli irade buyurdu yaptık diyerek övünenler iktidarın ekmeğine yağ sürenler neden aynı şurada öğretmenlere yılda 2 ikramiye verilmesi tavsiye kararını Dursun’a mı havale ettiniz? Öğretmenlere yılda iki ikramiyede neden milli irade de yok? Neden sesin kesilinceye kadar bağır mıyorsun?
Kısacası Memur Sen emek dayanışmasında yok fakat kadrolaşmada, ideolojik isteklerde perivan olmaktadır. Kılık kıyafet özgürlüğü isteğinin AKP,BDP,İmralı, Kandil görüşmelerinin yapıldığı bu zamanlarda denk düşmesi de yangından mal kaçırır gibi bir manidarlık örneğidir.
Kılık kıyafet konusunda yetkilileri uyarıyoruz yasaları çiğnetmeyin, çiğneyenler suç işlemektedirler. İşleyenler hakkında suç duyurusunda bulunacağız. Birileri bugün yanlış ,doğru hesap soruyorsa diğerleri de bir gün gelir diğer geçmişlerin hesabını sorar. Bizler hükümetin değil devletin memuru olduğumuzu hatırlatır kamu oyuna saygı ile duyurulur.
Haber :