Kdz.Ereğli

Eğitim-Sen’den sert mesaj

“Her 23 Nisan’da koltuklarını bıraktıkları çocuklara en çok onlar zarar verdiler…”

Abone Ol
 

Kdz. Ereğli Eğitim-Sen Temsilciliği Yürütme Kurulu 23 Nisan nedeniyle bir mesaj yayınladı. Mesaj şöyle:

Türkiye halklarının emperyalist işgale karşı bağımsızlık için ağır bedeller ödeyerek verdiği mücadeleyle kurulan Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açıldığı gün olan 23 Nisan, geleceğimiz olan çocuklara armağan edildi. Ancak bugün ne halk egemenliğinden ne de çocuk haklarından söz edebiliyoruz.

Çocuklara yönelik şiddet, istismar, cinsel saldırı ve ayrımcı uygulamaların giderek artması, çocuk emeği sömürüsünün sürdürülmesi, Türkiye’de çocuklar açısından gerçek anlamda kutlanacak bir ‘bayram’ ortamının olmadığını göstermektedir. Çocuların en temel haklarının gasp edildiği, iklim krizlerinin, savaşların ve pandeminin geleceğimizi tehdit ettiği bir dönemde 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nın 100. Yılında ne yazık ki içimiz buruk.

Her 23 Nisan’da koltuklarını bıraktıkları çocuklara en çok onlar zarar verdiler.

Eşine uyguladığı insanlık dışı şiddet nedeniyle bir yıldır cezaevinde bulunan, af yasası sonrasında serbest bırakılan ve 9 yaşındaki kızını döverek öldürenlerin var olduğu bir ülkede kim, nasıl 23 Nisan’ı kutlayabilecektir? Siyasi hesaplarla cezaevlerindeki tutuklu ve hükümlülerin bir kısmını “affedenler”, düşünce özgürlüğünü yok sayanlar, halkların iradesini gasp edenler, çocukları istismara, emek sömürüsüne, şiddete mahkum edenler hangi yüzle çocukların gözlerinin içine bakabilecektir?

Ülkemiz çocuklarının fiziksel, zihinsel, eğitsel, sosyal, kültürel ve duygusal gelişimlerine zarar veren politika ve uygulamalar her geçen yıl artarken “paran kadar” eğitim anlayışını yaygınlaştırdıkları okullaşma politikasıyla eğitimde fırsat eşitsizliği daha da görünür hale geldi. Pandemi koşulları nedeniyle devam eden uzaktan eğitim, gelir adaletsizliğinin, eşitsizliklerin ne kadar derinleştiğini gösterdi. İnterneti, bilgisayarı, telefonu olmayan binlerce hanede çocuklar bir kez daha eğitim hakkından mahrum kaldı.

Türkiye nüfusunun yüzde 30’a yakınını çocuklar oluşturmakta ve bu çocukların, göstermelik törenlerden kutlamalardan çok, erken yaşta büyümek zorunda kalmadan çocukluklarını doyasıya yaşamaya, geleceğe umutla ve güvenle bakmaya, nitelikli bir eğitime ve sağlıklı bir yaşama ihtiyaçları var. Ancak siyasi iktidar, çocuklarımıza daha iyi bir gelecek hazırlamak için adımlar atmak yerine, uyguladığı çocuk düşmanı politikaları nedeniyle her yıl binlerce dini vakıf ve cemaatlere teslim etmekte, çocukları eğitimden kopararak erken yaşta evlenmeye zorlamakta ya da çalışmak zorunda bırakmaktadır.

TÜİK verilerine göre, son 10 yılda 482 bin 908 kız çocuğu devletin izniyle evlendirilmiş, son 6 yılda 142 bin 298 çocuk anne olmuş, bu çocukların büyük kısmı dini nikâh ile evlendirilmiştir. Türkiye’de yoksul kız çocuklarının erken yaşta evlenme olasılığı, varlıklı olan yaşıtlarına nazaran 2,5 kat daha fazladır. Milli Eğitim Bakanlığı verilerine göre, ülkemizde erken evlilik ve nişanlılık nedeniyle eğitime devam edemeyenlerin yüzde 97,4’ünün kız öğrenciler olması dikkat çekicidir.

Resmi verilere göre, Türkiye’de çalışma hayatında 2 milyona yakın çocuk bulunmakta, çocuk işçilerin yüzde 78’i kayıt dışı çalıştırılmaktadır. 15-17 yaş arası çocuk işçi sayısı 720 binken, bu çocukların 558 bini kayıt dışı çalıştırılmakta, sadece 150 bin ‘çocuk işçi’ sigortalı çalışma şansına sahip olmaktadır. Başka bir ifade ile Türkiye’de çalışan her 10 çocuktan 8’i kayıt dışı istihdam edilmekte, yoğun bir emek sömürüsüne maruz kalmaktadır.

Yıllardır iktidar desteği ile dini eğitim veren, çeşitli dini vakıf ve cemaatlere ait okul, kurslar, yurtlar ve evlerde çocuklara yönelik cinsel istismar vakalarının belirgin bir şekilde artması,  bu istismar ve saldırıların siyasi iktidarın çabalarıyla cezasız bırakılması İnfaz yasası ile  'çocuk gelinlerin'  engellenmemesi faillerinin serbest bırakılması    çocuklarımızın ve öğrencilerimizin nasıl büyük ve organize bir tehdit ile karşı karşıya olduğunu göstermektedir. Oysa çocuğun olduğu her alanda okulda, evde, sokakta çocuklarla ilgili her konuda öncelik çocuğun üstün yararıdır. Çocukların üstün yararına olmayan hiçbir şeyin ve çocuklara yönelik olarak işlenen suçların hiçbir mazereti ya da gerekçesi olamaz.

Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi’ne taraf olan Türkiye, sözleşmenin çocuğun yüksek yararı, yaşama ve gelişme hakkı, katılım hakkı, ayrım gözetmeme, güvenli bir ortamda büyüme hakkı şeklinde temel ilkeler üzerinden belirlenen yükümlüklerinin büyük bölümünü yerine getirmediği gibi, çocuklara karşı işlenen suçlara karşı kalıcı çözümler üretmekten uzak durmaktadır. Oysa Çocuk Hakları Sözleşmesi devletlere, çocuk haklarına saygı duymaya davet etmekte, bu hakların korunması ve ihlal edilmemesi için çeşitli yükümlülükler yüklemektedir. Çocuk Hakları Sözleşmesi çocukların istismardan korunmasında öncelikli görevi  devletlere vermesine rağmen, özellikle eğitim kurumlarında (okul, yurt, kurs, ev vb.) yaşanan çocuk istismarı vakalarının birinci dereceden sorumlularının siyasi iktidar ve MEB olduğu açıktır.

Başta çocuklarımız olmak üzere, herkes için laikliğin, eşitliğin, özgürlüğün, barışın ve kardeşliğin, eşit, özgür, demokratik ve laik cumhuriyetin  kurumlarıyla hâkim olduğu, tüm çocukların eğitim ve sağlık hakkından eşit koşullarda yararlandığı, demokratik, kamusal, bilimsel, parasız eğitim hakkının önündeki engellerin kaldırıldığı, çocukların hiçbir tehlike ve tehdide maruz kalmadan, gelecek kaygısı duymadan sağlıklı ve güvenli bir ortamda çocukluğunu yaşayabildiği bir Türkiye için mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğimiz bilinmelidir.

Eğitim Sen olarak, çocuklarımızın karşı karşıya olduğu tüm tehditlere, onların haklarına yönelik her türlü saldırıya ve yaşanan bütün olumsuzluklara rağmen, çocuklarımızın ve öğrencilerimizin ‘23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’ nı kutluyoruz.

Çocuklarımızın doyasıya güldüğü, oynadığı, o taze meraklarının peşinden gidebildiği, eleştirel düşünceye dayalı, bilimsel, nitelikli bir eğitim aldığı, çocuklarımızın gönencinin siyasi, ekonomik çıkarlara ve ranta kurban edilmediği, eşit, özgür, barış içinde, onurlu bir gelecek kurmak için gelin güçlerimizi birleştirelim.

Çocuklarımıza kutlanacak bir bayram ve yaşanacak bir dünya kuralım.

Kdz. Ereğli Eğitim Sen Temsilciliği Yürütme Kurulu

 

 

 

 

 

 


Haber : 

Abone Ol