Yeni Ufuk’un Görüşü
Bizim Ereğli’mizde de, başta memur ve işçi sendikaları olmak üzere değişik alanlarda örgütlenmiş çok sayıda Demokratik Kitle Örgütü (DKÖ) var.
Ama ne yazak ki bunların çoğu üretken ve dolayısiyle etken değil. Toplumsal yaşamın dışında kalmış durumdalar. Masonik örgütler gibi içlerine kapalı, sadece üyelerinin sorunlarıyla ilgilenen örgüt konumundalar. Bazıları ise, tabeladan ibaret !
Oysa insan toplumsal bir yaratıktır. Hangi alanda örgütlenmiş olurlarsa olsunlar, sonuçta bir bütünün parçalarıdır. Dolayısiyle o bütünün sorunlarıyla ilgilenmek zorundadırlar.
Diyelim ki yerel yönetim bir sosyal veya kültürel etkinlik organize etti. O alandaki kitle örgütleri fikirleriyle (gerekiyorsa eleştirileriyle) o etkinliklere katkıda bulunmalıdırlar.
Hatta, bu konularda öneriler getirmeli, kentin değişik alanlarda ihtiyaçlarına ışık tutmalıdırlar.
Spor, sanat, kültür, sosyal yaşam, sağlık, çevre, vb…Ama, yoklar !
Sadece onlar da değil, siyasal partiler de aynı durumda. Hiçbir siyasal parti kente ilişki konularda siyaset üretemez hale geldi. Susup oturuyorlar !
Oysa Ereğli’nin de çeşitli sorunları var ve bu sorunların bazıları yurt genelinin izdüşümü.
Sonuç ?
Büyük bir sanayi kenti olan Ereğli, siyasal, sosyal, kültürel hareketlilik bir bakımından birkaç bin nüfuslu bir kasaba sönüklüğü içine girdi.
Toplumdan talep ve üretken fikirler gelmediği için kenti yönetenler de yalnız kalmış durumda. Oysa onların da yapıcı fikirlere/eleştirilere ihtiyacı var.
Peki bu niye böyle ? Bu uyuşukluğun nedeni ne ?
Toplumsal cesaret yoksunluğu !
Ereğli’de de iyi eğitim görmüş, kültür profilleri yüksek aydınlar var.
Ama, sesleri çıkmıyor. Çünkü yeterli toplumsal/siyasal cesarete sahip değiller.
Ereğli’deki siyasal partiler ile kitle örgütleri ve bağımsız aydınlar üzerlerindeki bu ölü toprağını atmalıdırlar. Kentin onların yaratıcı fikirlerine değişik alanlardaki önermelerine ihtiyacı var. Bu bir toplumsal sorumluluktur.
00
Kitle örgütleri ve bağımsız aydınların suskun kalmalarıyla oluşan boşluğu beş para etmez zırcahil vıdı vıdıcı kasaba politikacıları, demagok yarım aydınlar, satılık kalemler, “sayın muhbir vatandaşlar” dolduruyor!
Bu şekilde kentin siyasal, sosyal, kültürel profili gün geçtikçe eriyor…
Oysa, Ereğli bu değil !
Yeni Ufuk
Haber :
Aziz Nesin' e sormuşlar ; '' Türk Aydınlarının ne kadar aptaldır '' diye . Üstad cevap vermiş ; Türk Aydınları aptal değildir, haindir.
Kardeşim ereğli de aktif kaç gazeteci var acaba ,sizler toplumun IŞIĞI değil misiniz siz niye bu zamana kadar konuşmadınız seçilmiş başkan çıkıyor benim hemşerim diyor her tarafta onun hemşerisi [EREĞLİ]li ALAPLI lı olacak bu işi becerirmi becermezmi diyen yok KENT KONSEYİ seçimleri,MECLİS ÜYESİ listesinin hazırlanması belediyeye alınan danışmanlar vede elamanlar yeterlimi zabıta birimine alınan kaç kişi YABANCI DİL biliyor acaba turist [avrupa] kenti diyoruz ne bir yön tabelen ne şehir in oluşunu anlatan bir yazı var mı [İNGİLİZCE] illede benim HEMŞERİM dersen DIŞARDAN GELEN ler tabiki banane der çünkü varsa yoksa HEMŞERİM sizler niçin ... DEVAMI
- s.
- 1