Esas önemli olan…

Bir Çin atasözü şöyle der:“ Birine bir balık ver doysun bir defa.Balık tutmasını öğret doysun ömür boyunca. “

Korona salgını, sosyal dayanışmanın ve yardımlaşmanın hoş örneklerini de gözler önüne serdi:

Devlet, belediyeler, çeşitli, STK’lar, hatta bireyler, genel olarak “muhtaç” sözcüğü ile tanımlanan sosyal kesime çeşitli yardımlar yaptılar ve yapıyorlar…

Yardım etkinlikleri, kimi zaman yürek yakan örneklerin ortaya çıkmasına da yolaçıyor:

İşkur önünde kuyruğa girmek için evden çıkarken, kızının “baba evde ekmek yok” uyarısı üzerine acele demlediği çayı termosa doldurup kuyruktaki işsizlere satmak isteyen babanın dramı gibi…

Gazeteler, Ankara Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın aileye sahip çıktığını yazdı. Gıda, para yardımı yapılmış, Yavaş ailenin babasına iş bulma vaadinde bulunmuş…

Aileye yapılan nakdi ve ayni yardımlar, Çin atasözündeki “balık”tır.

Babaya verilen iş sözü yaşama geçerse, “balık tutma” yolu açılmış olacak.

Milyonlarca insanımız bu halde.

Salgınlarda, afetlerde, bayramlarda filan onlara balık veriliyor, ama balık tutma yolu açılmıyor bir türlü !

Bu nedenle “muhtaç”ların muhtaç pozisyonu ortadan kalkmıyor bir türlü…

Türkiye’nin en önemli sorunu işsizliktir. Açıklanan işsiz sayısı 5 milyon. Gerçek işsiz sayısı iki katı. Gitgide yükseliyor rakam…

İktidarın en büyük başarısızlığı bu sorunu çözemiyor olması.

Siyasi iktidarların başarı veya başarısızlık ölçüsü, ülkedeki işsizliğe çare üretip üretememe yeteneklerinde somutlaşır.

AKP çare üretemiyor.

Anketlerin dili de bunu doğruluyor. Bir mucize olmaz da bu böyle sürerse, iktidar ilk seçimde gider.

Balık tutmasını öğretemiyor çünkü !..

Yeni Ufuk

Haber :