Esas sorun cins ayrımcılığı…
Yeni Ufuk’un Görüşü
Kadınlara yönelik şiddete karşı gösterilen haklı tepkiler, ne yazık ki şiddeti önleyemiyor.
Bunun nedeni, sorunun polisiye önlemlerle çözülecek bir sorun olmaması.
Sorun, şiddet kültüründe, o kültürü yaratan çeşitli faktörlerde yatıyor.
Cins ayrımcılığı sadece geri bırakılmış Doğu toplumlarına özgü bir sorun değil. Batının gelişmiş ülkelerinde de bunun hala örnekleri yaşanıyor. Şiddet kültürü Batı uygarlığının da üstesinden gelemediği bir sorun.
Geribırakılmış Doğu toplumlarından cins ayrımcılığının büyük boyutlarda olması, buralarda kadına yönelik şiddet grafiklerine de yansıyor.
Kadına şiddetin kökeninde, cins ayrımcılığı yatıyor. Cins ayrımcılığını kökünden çözmeden, şiddet kültürünü de kökünden yoketmenin olanağı olmayacak.
Kadına “ikinci sınıf insan, erkeğin malı” olarak bakan tutucu bakış açısı, şiddet olaylarının da yaratıcısıdır.
Kadına bir yandan kadın-erkek eşitliği ilkesinin penceresinden değil, tam tersi bir pencereden bakanların kadına şiddet konusunda gösterdikleri tepkici tavır, aldatıcıdır, ikiyüzlülüktür.
Kadına şiddeti en azından azaltmak için, bu zihniyet sahiplerinin ülke yönetiminde söz sahibi olmasının önüne geçilmesi gerekiyor.
Bu da demokratik mücadelenin kapsamına giriyor.
“Kadına şiddet’e hayır” demek yetmez, aynı zamanda cins ayrımcılığı ile de her platformda mücadele etmek gerekir.
Yeni Ufuk
Haber :