Ülkemizde basın, ulusal ve yerel diye ikiye ayrılır. Yerellik ve ulusallık ayrımı gazetecilik mesleğine ilişkin bir ayrım değildir. Gazetecilik bir meslektir, mesleğin kuralları dünyanın her yerinde aynıdır.
Ayrımın nedeni, iletişim alanı ile ilgilidir ve daha çok konvansiyonel basını kapsar. İl ve ilçe çapında dağıtım yapan kağıt gazeteler ile ulusal çapta değişim yapan kağıt gazetelin arasındaki fark dağıtım alanı temeline basar.
Bu ayrım internet ve dijital basın olayı ile aşıldı. Ayrım artık sadece kağıt basını kapsıyor, dijital basını kapsamıyor. İnternet gazeteciliğiyle gazetecilik küreselleşti.
Ama, özellikle ülkemizde gücü elinde tutanların her yerde gazeteciye bakış açısı değişmedi. Gerçeklerle yüzleşme cesareti olmayanlar için, görevi bilinmeyen gerçekleri günyüzüne çıkartmak olan gazeteciler arasındaki mücadele dünyanın her yanında sürüp gidiyor.
Bu da mesleğin icra edildiği her yerde, yalakalığı, tetikçiliği, borazanlığı besliyor; gerçekleri hazmedemeyen psikolojileri sorunlu, paranoyak tiplerin doğmasına yolaçıyor.
Basın sadece gerçeklerin açığa çıkmasından korkan olan egemenlerle değil, aynı zamanda bu gibi tiplerle de mücadele etmek zorunda kalıyor...
Gazeteciliğin işlevinin yeteri kadar kavranmadığı, entelektüel seviyesi düşük küçük yerleşim birimlerinde gazetecilik yapmak gitgide daha da zorlaşıyor.
Gazetecilik derken; “gazeteci” kısvesi altındaki yalakaları, borazanları, tetikçileri kastetmiyoruz; başı dik, bağımsız gazetecileri kastediyoruz.
İyi ki onlar var !..
Çünkü toplumsal saklı gerçekler
onlar sayesinde günyüzüne çıkıyor !..
Yeni Ufuk
Haber :
ETİKETLER : Yazdır