GMİS 68 YAŞINDA
17 Kasım 1946 tarihinde kurulan Genel Maden İşçileri Sendikası (GMİS), 68 yıldır Zonguldaka, ülkemize ve işçi sınıfına hizmet ediyor.
GMİS Yönetim Kurulunun, Sendikanın 68. kuruluş yıldönümü nedeniyle yaptığı açıklama şöyle;
Sendikamızın 68. Kuruluş Yıldönümünü kutlamanın mutluluğunu ve gururunu yaşıyoruz.
17 Kasım 1946 tarihinde kurulan ve Türkiyenin ilk sendikalarından biri olan Sendikamızın kurucuları başta olmak üzere, tüm genel başkanlarımıza, yönetim kurulu üyelerine ve Sendikamıza emeği geçen herkese teşekkür ediyor, aramızdan ayrılanlara Allahtan rahmet, hayatta olanlara sağlıklı uzun ömürler diliyoruz.
Taşkömürü üretiminin başladığı 1848den günümüze kadar, insanca yaşam mücadelesinde, yerli ve yabancı şirketlere karşı eylem ve grevler yapan atalarımızı şükranla anıyoruz.
Bölge insanının mücadelesini yakından izleyen ve Kurtuluş Savaşıyla birlikte yüzünü Zonguldaka dönen Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını rahmet, saygı, sevgi ve şükranla anıyoruz.
Maden ocaklarında yaşamını yitiren 5 bin şehidimizi sevgi, saygı ve şükranla anıyoruz.
Genel Maden İşçileri Sendikası, 1946 yılında bir dernek olarak kuruldu ve kısa süre sonra Sendikalar Kanunu ile birlikte sendika oldu. Genel Maden İşçileri Sendikası, bugün ülkemizde ve dünyada adından söz edilen bir sendika olmuşsa, bunun alt yapısında, 1848den günümüze verilen mücadele vardır. Sendikamız resmi olarak 68 yıl önce kurulmuş olsa da temelinde ve kültüründe, 166 yıllık üretim ve mücadele tarihini barındırmaktadır.
Ülkemiz demokrasi mücadelesinde; bölgemizin ve ülkemizin kalkınıp gelişmesi mücadelesinde; üyelerimizin insanca çalışıp insanca yaşayacakları koşulların yaratılması mücadelesinde, saygın bir yer edinen Genel Maden İşçileri Sendikamız, bundan böyle de aynı anlayışla mücadelesini sürdürecektir.
Taşkömürü üretiminin başladığı 1848 yılından itibaren gelişen üretim kültürünün bugünlere taşınmasında önemli bir işlevi bulunan Sendikamız; Zonguldak, Bartın ve Karabük bölgemizde sosyal hayatın çağdaş bir düzeyde gelişmesi için elinden gelen gayreti göstermiştir.
Genç Türkiye Cumhuriyeti ile birlikte Ankaranın Başkent ilan edilmesinin ardından ilk il olma özelliğini kazanan Zonguldak, taşkömürü üretimi arttıkça büyümüş, gelişmiş ve giderek Türkiye sanayisinin can damarı olarak, ülkemizin ekonomik kalkınmasına büyük katkılar vermiştir.
Ancak, özellikle son 25 yıldır uygulanan ekonomik politikalar üretime dayalı ekonomiyi ithalata dayalı tüketim ekonomisine dönüştürmüştür. Zonguldak Havzasında taşkömürü üretimi düştükçe, ülkemiz sanayisi ithalata daha bağımlı hale gelmiştir.
Bugün Türkiyenin yıllık 25 milyon tonun üzerinde taşkömürüne ihtiyacı var. Biz, kamu ve özel sektör eliyle bu ihtiyacın ancak 2,5 milyon tonunu karşılayabiliyoruz. Ülkemiz her yıl taşkömürü ithalatı için 4-5 milyar dolarını dışarıya veriyor. Enerji ithalatı, ülkemizin dış ticaret açığını ve cari açığını her geçen yıl artırıyor.
Madencilik dünyanın en zor ve en riskli mesleği ama bugün, taşkömürü hâlâ sanayinin vazgeçilmez enerji kaynaklarından biri ve mutlaka ekonomiye kazandırılması gerekiyor.
Genel Maden İşçileri Sendikası olarak her ortamda taşkömürü konusunda dikkati çekiyor, Türkiye Taşkömürü Kurumunun üretiminin artırılması için önerilerimizi anlatıyoruz.
Yılda 4-5 milyar doları taşkömürü için dışarıya vermekten vazgeçmek mecburiyetindeyiz.
Türkiyenin Zonguldaka ihtiyacı var. Çünkü Zonguldakta kömür var. Üstelik dün silah zoruyla maden ocaklarına sokulan bölge insanı, bugün gönüllü olarak çalışmaya hazır.
Türkiye Taşkömürü Kurumunun işçi açıkları en kısa sürede giderilmelidir.
Kurum zararının ortadan kalkması ve ülkemizin parasının dışarıya gitmemesi için, işsizimizin iş bulması ve Zonguldak ile bölge ekonomisinin canlanması için bu gerçekleri Hükümete ve siyasi iktidar kadrolarına anlatmak hepimizin görevidir.
Taşkömürü ithalatına yılda 4-5 milyar dolar veren Türkiyede, yeraltında 100-150 yıllık ihtiyacı karşılayacak taşkömürü varken, Kurum yöneticilerinin talebine rağmen maden ocaklarına işçi alınmıyorsa; Kurum, bölgemiz ve ülkemiz adına söz hakkı bulunanlar kendilerini dikkatle sorgulamalıdırlar.
Artık Zonguldak ve Türkiye gerçeğini görmek zorundalar.
Türkiye kendi doğal kaynaklarını kullanmak, Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) ve Maden Tetkik Arama (MTA) gibi madencilik sektöründe deneyimli kurumlarını korumak ve geliştirmek, kendi madencilerini yaşatmak, istihdam yaratmak, üretmek ve kömür ithalatını azaltmak mecburiyetindedir.
Türkiye, iş güvenliği öncelikli üretim politikalarına zaman geçirmeden dönmek zorundadır.
Sendikamızı bugünlere taşıyan yönetici ve üyelerimize bir kez daha sevgi ve saygılarımızı sunuyoruz.
Haber :