Haftanın Ardından..

Haftanın Uyarısı HIRSIZLAR UTANMAZ OLUR!

Abone Ol

Haftanın Uyarısı

 

HIRSIZLAR UTANMAZ OLUR!

 

Adama bakıyorsunuz, kağıt üzerinde maaşla geçinen birisi. Diyelim ki devlet memuru..
Sahip olduğu mala-mülke ve paraya bakıyorsunuz, dudak uçuklatıyor!..
Normalde devletin sorması lazım değil mi:
Arkadaş bu değirmenin suyu nerden geliyor?..
ABD’de, İngiltere’de, Almanya’da, Fransa’da bu soru soruluyor.
Bizde sorulamıyor!    
Çünkü, AKP iktidarının ayağının tozuyla 2003 yılında çıkarttığı 4783 sayılı yasa, bunu engelliyor!..
Bu nedenle kaynağı belli olmayan servetler çoğalıyor!..
Özetle; üç kuruş maaşla Karun gibi zenginleşmek yasal!..
İyi hoş da ahlaki mi peki?..
Değil, ama, böylelerinde ahlak ne gezer!
Ünlü sözdür:
Hırsızlar utanmaz olur!

 

Haftanın Güldürüsü

 

DELİK-DEŞİK YOLLARA KASİS!

 

Ereğli ilginç bir kent oldu! Siyah-beyaz bir tabloya döndü!..
Sahil boyu fıstık gibi! Hatta aşırı makyajdan giderek rüküşleşiyor!.
Ama, iç kesimler dökülüyor!
Tüm tali yollar ile mahalle yolları delik-deşik! İşin ilginci bir de kasislerle donatılıyor yollar!
Yahu araçlar zaten çukurlar yüzünden bu yollarda en düşük hızla seyrediyor!
Peki, kasise ne gerek var?
Önce yolları yap, kasisi sonra koyarsın! Tali yollarda kasise ne gerek var!..
Kış aylarındaki kar yağışları hala akıllarda. Tali yollar takınmış, kentiniçindeki kaldırımlar bile temizlenememişti.
Ne demişti o zaman Belediye Başkanı? Şunu:
Tali yolları açmak benim görevim değil!
O zaman da sormuştuk:
Mahalle yolları kapalı iken vatandaş nasıl ulaşacak anayola?
Kızakla mı?

 

Haftanın Sorusu

 

“NİÇİN TUTUKLUYUM?”

2 yılı aşkın süredir tutuklu olan CHP Zonguldak milletvekili Prof.Dr. Mehmet Haberal, ulusal gazetelerde yayınlanan “Zorunlu Kamuoyu Açıklaması”nda Ecevit’le ilgili spekülasyonlara yanıt verdi ve hakkında hiçbir suç delili olmadığı halde 2 yılı aşkın süredir niçin tutuklu olduğunu sordu.
Bunu Zonguldak halkı da merak ediyor ve milletvekillerine biran önce kavuşmak istiyor.

 

 

Haftanın Yıldızı   

 

FESTİVALİN BAŞYILDIZI!

 

Gerçeği söylemek gerekirse, “Sevgi Barış Dostluk Festivali” çaptan düştü.
Tarkan” filan derken, bir zamanların “arabesk kralıOrhan Gencebay’ın Ereğli’ye gelmeye zor ikna edildiği söyleniyor. Adı-sanı az duyulmuş, bazıları çoktan unutulmuş sanatçılar festivale renk katmaya çalışacak!..
Festival bu yıl arabesk ağırlıklı!..
Festivale katılıp kitaplarını imza edecek olan Uğur Dündar ile Yılmaz Özdil, ve Müjdat Gezen bizce en büyük yıldızlar.
Peki Başyıldız kim?
Festivale katılacak “yıldız”ların fotoğrafları Belediyenin önünde sergileniyor. En başta Belediye Başkanı Halil Posbıyık’ın artistlik bir fotoğrafı var!..
Bundan da anlaşılıyor ki festivalin başyıldızı Posbıyık!..
Sayın Başkanı izlemeye devam edin!..
Kimbilir nasıl neşe katacak festivale!..

 

Haftanın Faulü

 

KÜRTAJ-SEZARYAN MUHABBETİ!

 

Başbakan, üç çocuktan sonra, bu kez de kürtaja ve sezaryana taktı…
Diyor ki:
Kürtaj cinayettir!.
Sağlık Bakanı da sezaryanların gözaltına alınacağını söylüyor.
Bunlar hem aile-içi, hem de kadın bedenine ilişkin sorunlar… Aksi, toplumsal faül kapsamına girer.
Demokratik bir toplumda kaç çocuk sahibi olunacağına ve nasıl doğum yöntemi uygulanacağına aileler ve özellikle kadınlar ile hekimler karar verir!
Başbakanlar değil!
Herkes işine bakmalı!
Doğum yöntemleri ile nüfus planlamasını ailelere bırakmalı!.
Kadınlar çocuk makinesi değildir!..

 

Haftanın Tenakuzu

 

DİMYATA PİRİNCE GİDERKEN…

 

Ereğli Belediyesinde kaç başkanlık danışmanı var, tam olarak belli değil. Ama bizce tek danışman var; o da eski İl Kültür Müdürü Raif Tokel.

Tokel, bir şeyler yapmak için çırpınıyor. Ereğli’nin eski eserlerini tanıtmaya çalışıyor, müzeyi “müze” haline getirmeye uğraşıyor… Son olarak da bir de proje hazırlandı; proje BAKKA tarafından kabul gördü.
Projenin adı; “Sevginin, Barışın, Dostluğun Sıcaklığı Kdz. Ereğli’de yaşanır.
Projeye bir dipnot düşmek gerekiyor bizce:
Posbıyık hariç!..

 

*       *          *

 

Söz Tokel’den açılmışken sürdürelim:
Tarihi eserleri korumak için çırpınan Tokel, 1500 yıllık surların birahanelere “balkon” yapılmasına ne diyor acaba!..

 

Haftanın OUT’u..

 

İL SAĞLIK MÜDÜRLÜĞÜ..

 

 

Geçtiğimiz gün İl Sağlık Müdürlüğü 2011 yılında ‘sağlıklı’ raporu verip; hastaneden taburcu edilen bebeğin kalbinin delik olduğunun anlaşılması ve bebeğin apar-topar Ankara’ya sevk edilmesi üzerine Ereğli kamuoyunca ‘Skandallar Hastanesi’ olarak adlandırılan Özel Echomar Hastanesine soruşturma açmıştı..
Aynı İl Sağlık Müdürlüğü geçtiğimiz gün yaptığı plaket töreninde 2011 yılında soruşturma açtığı Özel Echomar Hastanesine bu kez de ‘bebek dostu’ plaketi verdi.

 

Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu’ dedirten İl Sağlık Müdürlüğü bu hafta Haftanın OUT’u seçildi..

 

Haftanın Haberi..

 

2012 TÜRKİYE’SİNDE OSMANLAR KÖYÜ!..

 

Zonguldak’a bağlı Osmanlar köyünde bazı hanelere 2 yıldır bazılarına ise 3 aydır su verilmiyor!..
Hiçbir borçları olmadığı halde, kesilen su yüzünden köylü vatandaşlar resmen çile çekiyor!.
Köyün ortasında bulunan bir çeşmeden doldurulan kaplarla evlerine su depolayan köylü, ‘Gündüzleri bu yalaktan biz su alıyoruz, geceleri ise hayvanlar buradan su içiyor. Ağzımızda yaralar çıkmaya başladı’ diyor..
Durumları gerçekten berbat!.
Köylü her ay köyün muhtarı Hakkı Erdoğan’a elektrik parasını verdiğini, fakat Erdoğan’ın bu toplanan paraları BEDAŞ’a yatırmadığını iddia ediyor.
Bu iddialar bir yana,  ortada bir gerçek var!.
2012 Türkiyesi’nde sebebi her ne olursa olsun, halen susuz bir köyümüz var!.
Osmanlar…

 

 

Haftanın olayı..

 

KAAN’IN RÜYASI!..

 

Ereğli’nin renkli gazetecilerinden Gerçek Ereğli Yazı işleri Müdürü Kaan Kocaman’ın her rüyası Ereğli kamuoyunda olay yaratıyor.
Rüya tabircilerini geçti bizim Kaan!
İnanır mısınız, Defne Grup’u arayıp, kendisi için özel bir rüya görmesini isteyenler bile var!.
Sebebi düşünmeden kendimi alamıyorum bazen.
Neden Kaan’ın rüyaları, kamuoyunda bu denli konuşulup, yorumlanıyor?..
Cevabını yine ben vereyim:
Ya bu yazılanlar, rüya değil de, gerçekse?
Sizce böyle bir ihtimal olabilir mi?..
Bekleyip, görelim!..

 

Haftanın Fotoğrafı

 

DEMOKRAT’TA ÖĞLE KARAVANASI

 

 

Halil Posbıyık (önde) Sina Çıladır (arka planda) eşzamanlı karavana kaşıklıyorlar!. 1990’lı yıllar…
Günümüzün Posbıyık’ı, bırakın gazetelerde karavana kaşıklamayı, kavga etmediği sadece maaşını ödedikleri ile üç-beş yandaş yalaka gazeteci kaldı!..
Nerden nereye!..

   


Haber : 

Abone Ol