Haftanın Ardından..

Genel Yayın Yönetmenimiz Sina Çıladır yorumluyor..

Abone Ol
TİMSAHLAR İŞBAŞINDA!
 
Prof. Dr. Mehmet Haberal, dünya çapında bir bilim adamı; organ nakli konusunda adı saygıyla anılan bir Opr.Dr. 
Haberal, halen Zonguldak milletvekili.
Haberal’ın siyasal bir davanın sanığı olarak cezaevindeyken CHP’den Zonguldak milletvekili adayı gösterilmesi Zonguldak’ta sevinçle karşılanmıştı.
Tabii, milletvekili sıralamasında iyi bir yer kapmak isteyenler sözdışı! Onların o dönemde nasıl timsah gözyaşı döktüklerini bilenler bilir!..
Haberal’ın hak ettiği gibi tahliye olması da, Zonguldak’ta sevinç yarattı. 
Tabii, yine, gelecek genel seçimde milletvekili listesinde iyi bir yere sahip olmak isteyenler sözdışı!..
Onlar bugün de timsah gözyaşları döküyor. Ama, bu kez başka beklentilerle Haberal’a sıcak ilgi gösteriyorlar.
Sanıyoruz bu sımsıcak ilgi, Haberal’ı da şaşırtmış ve tedirgin etmiş olmalı!..
Sayın Haberal bu tiplere karşı dikkatli olmalıdır! Bunlar kendilerinden başka hiç kimseyi düşünmeyen kariyeristlerdir, koltuk bağımlılarıdır!
Adaylık için anasının ipliğini pazarda satmaktan asla kaçınmayacak tiplerdir bunlar!..
Haberal böylelerinin kendi üzerinden siyaset yapmalarına  izin vermemelidir. Bunlar gelecek seçimde bir kez daha Haberal’a karşı liste savaşına gireceklerdir çünkü!.. O zamana kadar, ayakta,  kalabilirlerse tabii!..Aman ha!..
 
ŞIRACININ ŞAHİDİ…
 
Hafta içinde internet sitelerinde ilginç bir haber yeraldı. 
Habere göre CHP Genel Merkezinin bugüne kadar saptadığı 300 Belediye Başkanı adayı arasında Ereğli belediye başkanının adı bulunmuyordu.
Derken, belediye başkanının desteğiyle ilçe başkanlığına seçilen zat, ilginç bir tepki verdi; Belediye Başkanının aday adayı değil, adayları olduğunu ilan etti!..
CHP’de aday adaylığı başvuruları henüz bitmedi, sürüyor.
Aday adaylığı başvuruları sürerken bir ilçe başkanının bir aday adayını aday ilan etmesi her şey bir yana, ayıptır!
Kimsin sen?
825 ilçenin ilçe başkanlarından birisisin! İl Başkanı değilsin, milletvekili değilsin, PM üyesi değilsin, Genel başkan yardımcısı değilsin! Olsan bile, kendi kafana göre hiçbir aday adayını aday ilan edemezsin!. Herşeyin bir yolu-yordamı vardır.
Öyleyse?
Bu işlerde biraz sakin olmak gerekir. Aday adayı başvurusunu yapar, başvurular partinin Genel Merkezine gider, orası işi bitirir.
Üzücü olan şu:
CHP’li olarak katıldığı son yerel seçimden zaferle çıkan ve basına verdiği ilk beyanatta; “CHP yok, ben varım” diyen Başkanın düştüğü şu duruma bakın! Adaylık için bütün umudunu ilçe başkanına bağlamış görünüyor!..
Aksi olsa, herhalde 300 içinde onun da adı olurdu!..
İlçe Başkanının açıklaması ünlü tekerlemeyi getiriyor akla: Şıracının şahdi bozacı!..
 
BİR RESİM SERGİSİ
 
Geçen haftanın yerel sanat olaylarının başında, Erdoğan Keskin Resim Atölyesinin düzenlediği Resim Sergisi yeralıyordu.
Sergide, dört ressamın, belirli bir kalite düzeyi tutturmuş yapıtları yeralıyordu. Natürmortlar, peyzajlar, nü’ler, kent manzaraları gerçekten hoştu. Özellikle de sergide 10’a yakın eseri yeralan Leyla Altan’ın çalışmaları…
Bunlar, kimi zaman tuval başlarında sabahlayan ressamlarımızın özgün emeğiydi.
Peyzajların bazılarında 19.yüzyıl Fransız izlenimcilerinin de izlerinin görülmesi, ressamların resim kültürlerinin yüksek düzeyini de gösteriyordu…
Ereğli’de yerel sanat, özellikle Belediyenin CHP’li döneminde iyice dışlandı. Ereğli bu açıdan da kendisine yabancılaştı. Sonunda yerel sanatçılar yok sayılmaya başlandı!..
Bunun en somut örneğini festivallerde yaşıyoruz. Festivallerde her şey var, ama yerel sanatçılar yok!.
Tarkan’lara bir saat için birkaç yüzbin ödeyen Ereğli belediye başkanı da, yasaksavar kabilinden sergiye uğradı. On dakika kaldı gitti. Çünkü sergide sanat vardı, oy kokusu yoktu!
İnsan merak ediyor?
Festivallerde milyonlar harcayan Bay Başkan, sergideki sanatçılardan hiç değilse birer resim aldı mı acaba? 
Bunun takipçisi olacağız.
Sorun para değil; yerel sanatçılara ne kadar değer veriliyor, sorun bu!..
 
YOL AYRIMINA DOĞRU
 
Seçim, bir anlamda da kutuplaşmadır.
Seçimlerde medya da kutuplaşır.
Kimisi açıkça taraf olur, kimisi çaktırmadan! Çaktırmadan taraf olmanın öteki adı, ortayolculuktur; yahut “objektiflik”, “tarafsızlık” falan…
Ortayolculuğun ana amacı, taraflara aynı mesafede gözüküp malı götürmektir!..
Bir insan hem sağcı, hem solcu, hem milliyetçi hem ümmetçi, hem laik, hem şeriatçı olabilir mi?
Olabilir! Bukalemun gibidir keratalar!
Renkten renge girmenin ustasıdırlar!..
Kişilik, ilke, mesleki etik vb. umurlarında değildir!
Varsa yoksa mangır!..
Ortayolculuk çoğu kez işe yarar bir taktiktir. Ama, seçim sürecinin sonlarına doğru işe yaramaz hale gelir. Çünkü taraflar, propaganda süreci içinde hırçınlaşırlar. Bunun nedeni, seçimi kaybetme korkusudur.
İşte tam bu noktada ortayolculuk beyaz bayrağı çeker; kazanma olasılığı yüksek olanın taraftarlığına dönüşür.
Bu süreç içindeyiz.
Ortayolcular sıkışıyor. Çok taraflı malı götürmeleri zorlaşıyor!..
Oysa, seçim sath-ı maili, malı götürmenin en avantajlı sürecidir.
Bakalım bizim ortayolcular, sonuçta kime yanaşacaklar?..
Merakla bekleyeceğiz!
 
Not: Şurada burada; “Onlar sonunda anlaşırlar” gibi dedikodu üreten ortayolculara uyarı: 
Siz siz olun, boyunuzdan büyük işlere karışmayın, yoksa ezilirsiniz!
Büyüklerinizi yağlayıp ballayın, malı götürün!..
Objektif(!) gazetecilik de bu değil mi zaten!
 
EGD’DE NELER OLUYOR?
 
Şu bizim Ereğli Gazeteciler Derneği, belki de bölgenin en ilginç derneği!
Derneğin bir tüzüğü var, Hitler Almanyasına rahmet okutur. Bütün yetkiler başkanda! Astığı astık, kestiği kestik! Başkana laf mı çaktınız ertesi gün kapının önündesiniz!
Dernek gazetecilik dışında her şeyle uğraşır. Örneğin Belediye Başkanının sözcülüğünü üstlenir!..
Mevcut yönetim azınlık yönetimidir, yöneticiler birbiriyle boğaz boğazadır!
Geçen dönemde bu iş savcılığa intikal etmişti.
Bir de baktık, yine etmiş!
Bay Başkan kafasına göre akçalı kararlar alınca, yardımcısının sigortası atmış!..
Şimdi ne olacak?
Bundan sonrasını Posbıyık, pardon İ.Necati düşünsün artık!..
Şaka bir yana. Bu yönetim, Zonguldak ZGC’yi de aşağı çekmeye başladı. Bizden uyarması!..
 
  
KÖPRÜYÜ ELEŞTİRENLERE CEVAP
 
Kdz. Ereğli Belediye Başkanı Halil Posbıyık’ın talimatıyla BURGER KİNG önüne yani yalı caddesine sahilden insan çekmek için yapılan köprü çok eleştiri almış ve bazı kesimler tarafından ‘köprünün üstünden ayda 100 kişi bile geçmiyor’ denilmişti!..
Yeni Ufuk yine bir ilki gerçekleştirdi ve bu dedikodulara bir ‘dur’ demek, yani ‘Sezar’ın hakkını, Sezar’a vermek’ için kolları sıvadı VE!..
Yaklaşık 800 bin TL’ye mal olduğu belirtilen köprüyü tıka-basa kalabalıkla görüntülemeyi başardı!..
Bazı kesimler tarafından ‘gereksiz’ olarak eleştirilen köprü’nün nihayet bir işe yaradığı bu fotoğrafla kanıtlandı!..
Köprü ne işe mi yarıyor?
29 Ekim Cumhuriyet Bayramı dahil tüm kortej yürüyüşlerini önünüzde engel olmadan  izlemenizi sağlıyor!.. 
Hemde bedava!..
Böyle bir manzarayı para verseniz bulamazsınız!..
Altınızdan geçen kalabalığı bir ‘lider’ edasıyla selamlamanız da cabası hemde!..
Gazeteciler için ise tabir-i caizse biçilmiş kaftan!..
Bol bol, güzel güzel resimler çekmek için tam ideal bir yer!..
Eee..Bunca övgüden sonra, köprüye ‘amaçsız’ diyenler susmalı, bizce..
Posbıyık sayesinde, festivallerle polyannacılık oymaya alışan  halkımız, sakın ‘800 bin TL miz boşa gitti’, diye düşünmesin!..
Her işte bir hayır vardır!.. Öyle değil mi?


Haber : 

Abone Ol