Haftanın Ardından..

Yayınlanma : 07-01-2014 | 21 : 35 48

Güncelleme : 07-01-2014 | 21 : 35 48

Yeni Ufuk''un Görüşü...

ÇOK ŞÜKÜR!

Ereğli Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı,eleştirilerimiz üzerine,Ereğlinin en önemli sorununun endüstriyel yatırımlar olduğunu kabul etti.

Bu, olumlu ve önemli bir gelişmedir.

Çünkü,ticaret sanayileşmeye bağlıdır.

Öğrenci transfer etmek,liman yapmak vb. palyatif önlemlerle ticari hacmi büyütebilirsiniz.Ama bu, kalıcı olmaz.

Örneğin Erdemirin yapımı sırasında Ereğlinin nüfusu 8 bindi,montajda çalışanların sayısı ise 11 bin!

Ticaret şaha kalkmıştı,paralar havada uçuşuyordu!..

Ancak, montaj bitip Erdemir istihdamı yarı-yarıya azalınca ayaklar suya erdiydi!..

Ereğlinin limana falan ihtiyacı yok.Erdemir limanı satılıyor.İsteyen parasını bastırıp limandan yararlanabilir.

Ereğli TSO,tüm enerjisini endüstriyel yatırımlara yöneltmelidir.

Dedik ya,ticaret hacminin genişlemesi buna bağlıdır.

YENİ YILDA YENİ MEDYA

2013 yılı,yerel medyada adeta gelenek haline gelen,hiçbir şey üretmeden,sosyo-kültürel ve politik yaşama

hiçbir şey katmadan para kazanma kolaylığının yaralar almaya başladığı bir yıl oldu.

Bu,kaçınılmazdı.Çünkü,yerel medya 2013 yılında öylesine çaptan düşmüştü ki, haftalık oldukları halde,yayın periyotlarını belediye ile Erdemirin vereceği ilanlara göre ayarlayan bir ayarsızlık sürecine girilmişti.

Artık yayınını durdurmuş gazeteler bile ilan istiyorlardı!

Seçimin yaklaşmasının da etkisiyle,çoğu düzenli yayınlanmayan gazete sayısı,2013ün sonuna doğru 43e ulaşmıştı.

Bu bir rekordu!

İlginç olan şuydu ki,Ereğli,kağıt üzerinde 43 gazeteye sahipti; ama,gazetecilik işlevini yerine getiren gazete sayısı iki elin parmaklarını ya geçiyor ya da geçmiyordu! Bu bir avuç gazete yerel medyayı işlevsel bakımdan ayakta tutuyor,gazete olmayan gazeteler de onların sırtından geçiniyorlardı.

Gece-gündüz demeden uğraşıp didinen, haber üreten,yazı üreten,fotoğraf üreten gazeteciler ile,doğru dürüst Türkçe yazmaktan aciz,yazılarını başkalarına yazdıran,çoğu meslek dışından gazeteciler aynı kefeye konulmaya başlanmışlardı.

Bu yanlışa ilkten Erdemir dur dedi. Düzenli yayınlanmayan gazetelere,bir uyarı olarak,29 Ekimde ilan vermedi.Saçma-sapan tepkileri de göğüslemesini bildi.

Erdemir zaten,düzenli olarak bir yıl yayınlanmayan gazetelere ilan vermiyor,bu konuda ilkeli bir tavır takınıyordu.

Ereğli Belediyesi ise tam tersi bir çizgi izliyordu.Belediyenin ilan desteği kriteri,Belediye Başkanına cepheden ters düşmemekti.Gazetelerin düzenli çıkıp çıkmaması,gazete işlevine sahip olup olmamaları Başkanın umurunda değildi.Bay Başkan için en muteber gazeteciler de,yalakalık merdiveninin en tepesine çıkmış gazetecilerdi!..

Denilebilir ki yerel medyanın bu duruma düşmesinin baş sorumlusu,belediyenin (halkın) parasıyla kişisel propagandasını yaptırmayı gelenek haline getiren Bay Başkandır! Bay Posbıyık,kişisel propagandasını yapmak için her yıl ortalama 250 bin lirayı belediye kasasından yandaşlarına aktarıyor!..

Şu var ki, Bay Başkan da yaptığı yanlışın farkına varmaya başladı ki, son günlerde artan gazete sayısından yakınıyor.Anlaşıldığı kadarıyla Bay Başkan,kendisini yeteri kadar yıkayıp yağlamayan,zaman zaman yanlışlarına tavır alan gazeteler için yeni bir proje (!) geliştiriyor.

Yeni Ufuk için bunun bir önemi yok. Çünkü biz zaten belediyeden ilan almıyoruz.Bu satırları da ilan almak için yazmıyoruz.Şunu söylemek istiyoruz:

Tüm kurum ve kuruluşlar,işlevsel bir niteliği olan,kültürel-entelektüel açıdan topluma bir şeyler veren gazeteleri desteklemelidir.

Geriye kalanlarının zaten kimseye bir faydası yok!

Çünkü yalakalığı bile beceremiyorlar!..

Yeni yılda hep birlikte işlevsel bir yerel medya yaratmalıyız! Bu konuda Bay Başkana .da görev düşüyor!..

YENİ YETME POLİTİKACILARA

Politikanın bir sürü tanımı vardır,bir ikisini sıralayalım:

Politika,ekonominin yoğunlaşmış ifadesidir.

"Politika,uzağı görme sanatıdır.

"Politika,kitleleri yönlendirme kılavuzudur

Bunlar boş laftır!..

Politika,ister siyasal,ister ekonomik anlamda olsun,halk kitlelerini üçkağıda getirip malı götürme sanatıdır.

Politikacılığın anayasası budur.

Politikaya soyunanlar şu altın kuralları hiç unutmamalıdır:

Kitabına uydurulmuş yalanlar söylemekten kaçınma!

İkiyüzlü ol! Gerektiğinde yüzsüz!..

Seçtiğin ya da seçildiğin siyasal hareketin büyüklerine yalakalık yap! Ama,dozunda! Abartırsan,padişahların dalkavuklarına dönersin ki seni kimse ciddiye almaz! Dozunda yalakalık,zirveye tırmanmanın önkoşuludur.

İlkesiz ol,ama ilkeli gözük! İlkesizliği düstur edinemezsen,yeri gelince dönmekte zorlanırsın.İlkeli gözükmek ise,dönekliğe ağırlık kazandırır.

Düşmanımın düşmanı dostumdur parolası artık bayatladı.Düşmanımın dostu düşmanımdır parolasını benimse! Daha az kazık yersin!..

İkide bir satılık olmadığını söyle.Fiyatın yükselir!

Hedefin neyse (ilçe,il başkanlığı,milletvekili veya belediye başkanlığı) önündeki en yakın engelin altını oymaya başla! Öte yandan da arkanı kolla! Çünkü aynı şeyi seni engel olarak görenler de yapacaktır.

Ahlaksız ol! Ahlak kavramı,politikacılar için safradır.Ondan kurtulmadan yükselemezsin.

Makyavelist ol! Amaca ulaşmak için her aracın mübah olduğunu unutma,bunu ilke haline getir!

Hırsızlık,yolsuzluk,hortumculuk sanattır! Bu işin inceliklerini öğrenmek için kıdemli hırsızların yaşamlarını incele! 70li yaşlara geldikleri halde politikada hala ayak sürüyenler bu iş için zengin birer kaynaktır.

Herkesin yüzüne gül,arkasından dedikodu yap! Sempatik olmasının,ayrıca gündemde kalmanın basit bir yöntemidir bu.

Basında gözük! Bunun yolu,ilk aşamada,büyüklerin fotoğraf karelerine girmektir! Objektife ya gül ya da surat as! Dikkati çekersin!..Balkabağı gibi durmak,kişiliksizliği anımsatır.

Daima göz önünde ol! Parti binasında,büyükleri karşılama ve uğurlama törenlerinde ön saflarda olmaya dikkat et! Göz aşinalığı giderek diyaloğa dönüşebilir.

Fark yarat! Giyim stilinle,vücut dilinle,konuşma üslubuyla,vb.diğerlerinden farklı ol! Reklamcılığın ana kuralıdır bu: Sizin malınız,diğerlerinden farklı değilse,müşteri sizi niye tercih etsin?

Büyüklerin seni tercih etmesi için rutinlikten kaçın! Kendine özgü ol! Kısaca farklıyı oyna!..Göze batarsın.

Malı götürmekte acele etme! Her şeyin bir sırası vardır.Üçkağıtçılıktan diploma almadan kestirme yollardan malı götürmeye çalışma!

Haddini bil! Zamanı gelince senin de önünde engin fırsatların doğacağını unutma! Açgözlülük yeniyetmeliğin en tehlikeli duygusudur.

Hepsinden önemlisi,iktidarla takıl! Yahut,en azından iktidar olma şansı bulunan partilerle! Unutma! İlkeli siyaset yapmak,idealler uğruna kelleyi ortaya koymak hıyarlıktır!..

Bütün bu yukarıda sıralananların aksini mi düşünüyorsunuz?

Sizden değil politikacı, bir b.k olmaz!..

POSBIYIKTAN ERKEN VEDA!..

Belediye takviminin kapağı.. 70lik Başkan, torunlarının elinden tutmuş, gidiyor!.. Sırtı hala dönük!...

Oysa daha seçime üç ay var!.. Veda, erken değil mi?..

Haber :

ETİKETLER : Yazdır

Yorumlar

Yorumlar, editörlerimiz tarafından onaylandıktan sonra yayınlanır. Kanunlara aykırı, konuyla ilgisi olmayan, küfür içeren yorumlar onaylanmamaktadır.

Yorumlar ( 2 )

12 yıl önce

ekonomik tespitlerin doğru eregli ve alaplı liman vb gibi gereksiz yatırımların peşinde..tersaneler gemi söküm alanı olursa işlev kazanır..ama buda beraberinde cevre kirliliğini getirir..gazeteler konusuna gelince basbakan dolmabahçeye kimleri çagırdı??japonyaya hangi gazetecileri götürdü?? yerel,genelden ayrılmaz tümün parcasıdır..herkes yandasına yol verir..

Beğen

12 yıl önce

30 mart sonrası kim kimi yolcu ediyor görecez junıor çıladır,,,arkandan suyuda ben dökecem,,,

Beğen