Halil Posbıyık'a açık mektup!..
Yeni Ufuk, Kdz. Ereğli Belediye Başkanı Halil Posbıyık'ın başkanlıktaki 20 yılını değerlendirdi ve kamuoyu ile paylaştı..
İşte sitemizde yayınlanması merakla beklenen o mektup!..
Sayın Başkan!
20 yıldır Ereğli Belediye Başkanlığı yapıyorsunuz. Şöyle geriye yaslanıp bir düşünün bakalım; 20 yılda ne verdiniz Ereğliye?
Belediyecilik öncelikle altyapı hizmetidir. Sizin 20 yıllık karnenize bir bakalım şimdi:
Örneğin asfalt tesisiniz var mı?
Yok!
Ruhi Cöbekoğlunun Delihakkıda kurduğu asfalt tesisini atıl hale getirdiniz. Oysa orası hem ucuz asfalt üretiyordu, hem de emekçiler için bir ekmek kapısıydı. O kapıyı kapattınız!..
Asfaltı şimdi dışardan ihaleyle (!) alıyorsunuz.
Niçin?
Çünkü ihaleler tatlı rantlar sağlıyor!..
Betonu nereden alıyorsunuz?
Dışardan!
Nasıl?
İhaleyle!..
Çöp ayrıştırma ve dönüşüm tesisiniz var mı?
Yok!
Ne yapıyorsunuz çöpleri?
20 yıldır ormanlık alanlara döküyorsunuz! Çevreyi ve yeraltı sularını kirletiyorsunuz!.. Kemer kıyılarını çöplüğe çevirdiniz örneğin!..
Kentin bir imar planı var mı?
Yok!
Plan olmadığı için tadilat da yapamıyorsunuz!.
Ne yapıyorsunuz peki?
Ağzınıza yüzünüze bulaştırarak revizyon!
Rant!..
Kentin tüm ihtiyacını karşılayacak su tesisiniz var mı?
Yok!
Nereden alıyorsunuz suyu?
Erdemir barajından!
Metreküpünü 38 kuruşa alıp 250 kuruşa satıyorsunuz!
Sizde hiç vicdan yok mu?!.
Dahası, baraj yapılırken vaat ettiğiniz yüzde 29 oranındaki katkı payının da üzerine yattınız!..
Kentin tüm tali yolları perişan!
Modern bir terminaliniz var mı?
Yok! Sadece maketi var!..
İstihdam yaratacak bir altyapı yatırımınız var mı? Bir manifaktür yatırımınız?
Yok! Gitgide daralan istihdam hacmi sizin umurunuzda değil!
Raylı sisteminiz var mı?
Yok!
Erdemir-Kandilli arasındaki hazır rayların sahil kesiminin üzerini doldurdunuz; cici beyler ile cici hanımlar için yürüyüş parkuru yaptınız. Oysa Erdemir-Kemer arasında üç vagonlu bir tramvay çalıştırabilirdiniz! Hem kıyıya bir güzellik katardı, hem de 12 ay ucuz ulaşım sağlardı!..
Ereğli halkı, sayenizde, örneğin Zonguldaka kıyasla iki misli yüksek para ödüyor kentiçi otobüslerine!
Emlak verginiz ise, bölge şampiyonu!..
Örtülü pazaryeri yapmak 20 yıl sonra aklınıza geldi!...
Örnekler çoğaltılabilir.
Görülüyor ki 20 yılda Ereğliye kalıcı tek eser kazandıramamışsınız!..
Gelelim sosyal, kültürel alana
Oraya buraya anfitiyatrolar yapıyorsunuz! Peki belediyenin tiyatrosu var mı?
Yok!
Müzik grubu?
Yok!
Kentiçindeki amfi, ramazanlarda ilahi gruplarının işine yarıyor! Hepsi o kadar!..
Kadın Sığınma Eviniz var mı?
Yok! Vardı kapattınız, yerine kedievi açtınız! Ama, sokaklar kediden geçilmiyor!..
Muhtaçlara sözü edilebilecek bir katkınız var mı?
Adamlarınız, ayda 200 liralık muhtaç yardımından yararlanmak isteyen gariplere kan kusturuyor bu gülünç parayı vermemek için!..
Sık sık Ereğliye bir marina kazandırmaktan söz ediyorsunuz!
Marinaya ihtiyaç olmaması bir yana, Ereğliye rastlantısal olarak geleceklere göğsünüzü gere gere göstereceğiniz bir plajınız var mı?
Yok!
Ama, öte yandan, halktan tel örgülerle korunan (!) özel plajınız ve yazlık konutunuz var denizin içinde!..
20 yıl sonra aklınıza bir Halkevi yaptırmak geldi; tabii oy için!
İçinde kurbağaların, binbir haşeratın cirit attığı derenin kenarına inşa ettirdiğiniz Halkevinde in-cin top oynuyor! Ayda hiç değilde bir kez olsun bir Atatürkçü aydını, bilim adamını Ereğliye davet edip Halkevlerinin nasıl doğduğu, Atatürkçülüğün ne olup olmadığı konularında halkı aydınlatma yolunu tuttunuz mu hiç?
Hayır!
Bu doğal! Çünkü siz, daha geçenlerde, Atatürkçü Düşünce Derneği'nden genel kurul kararı ile kovuldunuz!..
Balık diyarı Ereğlide balık lokantası var mı?
Vardı, ama yıktınız! Çünkü binalar kaçaktı! Sizin yüzünüzden 2 bin kişi ekmeğinden oldu!..
Uzatmayalım, çünkü buraya sığmaz hepsi!
Şimdi tekrar soruyoruz;
Ne verdiniz siz 20 yılda Ereğliye?
Kıyıyı ve Yalı Caddesini kebapçılar, cafe-barlar, birahanelerle donattınız! Kıyıyı onbinlerce renkli ampulle lunaparka çevirdiniz! Bir süs havuzuna 700 bin TL ödediniz!
Sizde hiç vicdan yok mu!..
Tıpkı Halkevi gibi 20 yıl sonra oy kaygısıyla yaptırdığınız cemevinde de in-cin top oynuyor! Çünkü samimi değildiniz! Aydın insanlar olan alevi yurttaşlarımız oy tuzağınıza yakalanmadılar! Yumurta kapıya sıkışınca suni yurttaşlara seccade dağıtmanız ibretle izleniyor. Buna kanan yok!..
Büyük bir rant kapısı olan festivaller, Ereğliye on paralık tanıtım sağlayamadı! Ayrıca yerel kültüre de hiçbir yararı olmadı ve olmuyor! Festivaller birer konser dizisi olarak sürüyor. Üç gün sonra da unutuluyor! Çünkü içinde yöresel hiçbir şey yok!..
Festivallerin harcamalarını, esnaftan adeta zorla topladığınız bağışlar (!) oluşturuyor. Parayı halktan alıyorsunuz ama, nerelere harcadığınızın hesabını vermiyorsunuz, belki de veremiyorsunuz!..
20 yılda Ereğliye kalıcı hiçbir şey vermediniz! Ama, çok şey aldınız!
Örneğin özellikle son CHP döneminizde servetinize servet kattınız. Milyonlarla ifade edilen saunalı, jakuzili triplex villanız dillere destan! Bunun dışında daireler, yazlıklar, cipler, nakit hesapsız!.
Peki bu parayı nereden buldunuz?
Dua edin AKPye. Onun çıkarttığı bir yasa, kaynağı belirsiz malı-mülkü yasal hale getirdi! Kafayı kullan köşeyi dön sloganı hukuk sistemimizin başköşesine yerleşti!..Sizin için de bir kurtuluş oldu!..
Festivallerde kendi kafanıza göre dağıttığınız çakma barış ödülünü ciddiye alan yok! Geçen festivalde 10 yıldır evinden çıkmayan Ruhi Cöbekoğluna barış ödülü verdiniz! Ola ki yapacağı konuşmada sizi yeniden kitlelere empoze eder umuduyla, ama etmedi!
Haberalın kişiliğinde yakınlarına verdiğiniz barış ödülündeki Başkent TVyi kullanma cinliğinizi ne yazık ki süzen olmadı!..Kaldı ki, Haberal masumluğunu ispat için savaşıyordu nicedir!.. Kiminle barışacak?!..
Özetle; bu iki değerli insana, Uğur Dündarların reddettiği bir ödülü (!) vererek hakaret ettiniz!..
Sayın Başkan!
Sadece bu kadar da değil. Özellikle son döneminizde, belediye başkanlığı makamının itibarını on paralık ettiniz! Festivalinizin açılış törenlerine, teamüllerin aksine, protokolden hiç kimse katılmıyor!
CHPden de!..
Kentin sorunlarına ilişkin zirve toplantıları yapılıyor, çağrılmıyorsunuz!
Daha geçenlerde Vali Ayyıldız için veda yemeği verildi, size haber veren olmadı!
Örnekler yığınla!..
Af buyurun ama, sizi ipleyen yok!..
Festivallerde giydiğiniz o tuhaf kıyafetler, hepsinin üzerine tüy dikti!..Kırmızı pantolon eflatun ceket! 70 yaşındasınız!. Sayın Başkan!..
Devlet için, partiniz için, belli-başlı STKlar için har varsınız, ha yoksunuz özetle!..
15 yıl merkez sağda belediye başkanlığı yaptıktan sonra zar-zor kapağı attığınız CHPye de her bakımdan zarar verdiniz!
Düşünün bir! Partinizin meclis grubu, sizin yanlışlarınız yüzünden ikiye bölündü, bazı üyeler CHPden istifa etti. Meclis, sonuçta, muhaliflerin eline geçti. Encümen keza!..
İkide bir AKPye gitmekten, partisiz olduğunuzu, her partide yer alabileceğiniz söylemekten geri durmadınız! İlkeli bir parti sizi çoktan disiplin kuruluna verip ihraç ederdi!..
Sayın Başkan!
Yerel basını da dejenere ettiniz! Basını benden yana bana karşı diye ikiye böldünüz! On paralık eleştiri-özeleştiri kültürüne sahip olmadığınızı her fırsatta gösterdiniz! Basında tetikçiler peydah ettiniz. Sizin yüzünüzden, mesleğin saygın teamülleri unutuldu! Meslektaşlar arasındaki dayanışma ruhu yok oldu! Meslek, kamuoyunun gözünden düştü!..
Bunları, basının ekonomik zaaflarını sömürerek yaptınız!
Özetle, özellikle son döneminiz dostluğun, barışın, kardeşliğin lafta kaldığı bir nifak dönemi oldu. Elinizi değdirdiğiniz her şey değer yitirdi, kirlendi!..
Ereğlinin o geleneksel içtenliği, dayanışma ruhu, yerel değerleri kutsayan vefası, sizin döneminizde ağır yaralar aldı!.. Kentin görsel bakımdan da orijinalliği kalmadı. Çakma bir Akdeniz kasabasına dönüştü!..
Sayın Başkan!
Sizin yerinizde bir başkası olsa, sahayı başı önde hemen terk ederdi! Sizin en büyük marifetiniz, fiyaskolara şerbetli olmanız! Her fiyaskodan kişisel rant sağlama yeteneğiniz!..
Ama artık kimse yemiyor bunu!..
Sayın Başkan! Yeniden aday adayı olmuşsunuz!.. İyi hoş da, hangi yüzle?!..
MİNİ YORUM
POSBIYIKIN AKIL SAĞLIĞI?..
20 yıl önce, CHPli Ruhi Cöbekoğlunun karşısına Anavatan (ANAP) adayı olarak çıkan Halil Posbıyıkın propaganda etkinlikleri sırasında sık sık şu sözler tekrar edildi:
Cöbekoğlu 65 yaşını geçti. Akıl sağlığının yerinde olup olmadığını tespit eden hastane raporu aşmalıdır!..
Gün oldu devran döndü. Posbıyık 70ine ulaştı!..
CHPden eğer aday olabilirse, diğer diğer partilerin genç adayları haliyle soracaklardır kendisine:
Cöbekoğlundan akıl sağlığı raporu istiyordun. Şimdi sıra sende!..
Biyolojik bakımdan uzatmaları oynama aşamasındaki birisinden akıl sağlığı raporu istemek herkesin hakkıdır! Hele hele, kırmızı pantolon, eflatun ceket olayından sonra!..
Haber :