Hekimsen’den 2-4 Aralık'ta Tüm Türkiye'de İş Bırakma Kararı
Hekimsen Türkiye Geneli Eylem Kararı: Hekimsen 2 - 3 - 4 Aralık 2024 tarihinde tüm Türkiye genelinde iş bırakma kararı almıştır. Aile Hekimliği Uygulama ve Ödeme Yönetmeliğinde yapılan değişiklikler hakkında Bakanlık nezdinde yaptığımız görüşmeler sonucu elde edilen kazanımlar yetersiz bulunmuş, Yönetim Kurulumuz 2 - 3 - 4 Aralık tarihlerinde Aile Sağlığı Merkezlerinde iş bırakma kararı almıştır.
ilindiği üzere sendikamız, Sağlık Bakanlığının yayımladığı Aile Hekimliği Uygulama ve Ödeme Yönetmeliğinde yapılan değişiklikler için bakanlık yetkilileriyle birkaç defa görüşme yapmış, olumsuz bulduğumuz maddelerin düzeltilmesi için taleplerde bulunmuştur. Ancak bakanlığımız taleplerimizin bir kısmına olumlu cevap verse de Yönetim Kurulumuz yapılan düzenlemelerdeki hekimler için çok önemli bazı taleplerin yerine getirilmediğini görmüş ve sahada aktif olarak çalışan aile hekimi üyelerimizle de bakanlıktan gelen bilgileri istişare etmiş ve anket yaparak sahanın görüşlerine başvurmuştur.
Bakanlıkla yaptığımız görüşmelerde düzeltilmesini sağlayamadığımız ya da yeterli bulmadığımız, üyelerimizle yaptığımız istişarelerde de kabul edilemez birçok konu bulunmaktadır.
- Hekimlerin reçete özgürlüğü 3 grup ilaç nedeniyle ellerinden alınmaktadır. Oysa Tıbbi Deontoloji nizamnamesinde açıkça belirtilmektedir ki, ilgili ilaç gruplarının yazılmasından imtina etmek suç sayılabileceği gibi, gerekmediği halde bu ilaçları yazmak da suç teşkil etmektedir. Her iki yönde de bu suçu işleyenler hakkında mezkür nizamname uyarınca yapılacak cezalandırma belli olduğu halde, suçu işleyip işlemediğine bakılmaksızın genele şamil bir teşvik kesintisi cezası uygulanmasını, suçluyu tespit etme üşengeçliğinden dolayı kurunun yanında yaşı da yakmak olarak addediyoruz. Ayrıca, bu ilaç gruplarının sayısının sonradan artırılmasının önünde de hiçbir engel yoktur. Uygulamanın hayata geçirilmesi diğer sağlık kurum ve kuruluşlarda da benzer kısıtlamaların önünü açabilecek, Türk tıbbı önemli bir zararla karşı karşıya kalabilecektir. Ayrıca, bir hastanın uzun süre kullanması gereken bir ilacın tek kutu olarak yazılması poliklinik sayısını arttıracak ve gereksiz kuyruk oluşturacaktır. Maddi kaygılar nedeniyle ilaç giderlerinin azaltılması isteniyorsa bu ilaç gruplarını SGK ödeme kapsamından çıkarmak mümkündür.
- Sözleşme feshi ile alakalı maddeler aile hekimlerinin iş güvencesini tamamen tehdit altına alacak, idareciler tarafından mobbing unsuru olarak kullanılabilecek sonuçlara sebep olabilecektir.
- Hastane başvuruları aile hekimlerinin müdahale edemediği bir durumdur. Buna rağmen başvuru artışı durumunda teşvik kesintisi tehdidi getirilmiştir. Yıllardır sevk zinciri getirilmesi gerektiğini savunan sendikamız, vatandaşın iradesine bağlı bir durumun aile hekimlerinde kesintiyle cezalandırılmasını bilim ve mantıkla uyumlu bulmamaktadır. Yapılması gereken, Aile Hekimliklerini daha işlevsel hale getirmek, sevk zincirini kurmak, zincir dışındaki başvuruları SGK ödeme kapsamından çıkarmak veya katılım payını artırmaktır. Ayrıca kurgulanan bu yöntemle aile hekimlerinden sevk edilme talepleri artacak, reddedilme durumunda şiddete başvurulabilecektir.
- Hasta memnuniyet puanı uygulaması tamamen popülist bir politikanın ürünüdür. Hekimin bilgi ve donanımı ile hastanın taleplerinin çeliştiği durumların olabileceği göz önüne alınmamış, benzer uygulamanın yurt dışında da yapılıyor olması savıyla hayata geçirilmiştir. Ülkemizde hastalarımızın memnuniyeti çoğunlukla taleplerinin yerine getirilip getirilmemesiyle ilişkilidir. Hekimin uygulamaları ve tedavisi ise tıbbi ve hukuki kaygılardan oluşur. İnsanlar standart durumlarda oylama dahi yapmaz iken, işinin yapılmadığını düşünen kişiler ise, zarar vermek hissiyle hekimi oylamaya çalışacaktır. Bu uygulamanın başlamasıyla birlikte % 93 hasta memnuniyetinden % 70 ve altına düşüşlerin yaşanmasının nedeni de budur. TÜİK hasta memnuniyet oranları ile E nabıza girilen aile hekimliği memnuniyet oranları arasındaki uçurumun nedeni hastaların uygulanamaz
- taleplerinin yerine getirilmemesidir. Bunun bir nedeni de hasta
- sms'yi beklemek zorunda kalmakta, eczacı kalfasının bile rahatlıkla gördüğü hasta ilaçlarını hekimlik andı yapmış olmalarına rağmen görememektedirler. Bu da zaten zor ve zaman alıcı olan platformu daha da yapılamaz hale getirmektedir. İzlemler ne kadar yapılırsa yapılsın, izlem yapılması gereken kayıtlı nüfusun pek çoğuna ulaşılamadığı için bir noktadan sonra hedef nüfusa izlem yapmak mümkün olmayacaktır. %40 altında çekilen emekler tamamen yok sayılmakta, %40-70 arası nüfus 1 kişi eksik olsa bile tam teşvik almak mümkün olmayacağından emekler karşılığını bulmayacaktır. Sonuç olarak karşılık bulmayan emekler sahada motivasyon kaybına neden olacaktır. HYP yapıldığı oranda pozitif etkilemeli % 70'e ve üstü tam kabul edilemlidir. Zira bu takip çoğunlukla 6 ayda bir yapılmaktadır. Hekimlerimizin ve Asm elemanlarının maaşları asla bu enflasyonist ortamda düşürülmemelidir.
- Bir hasta her gün gelse bile bakma zorunluluğu varken, çeşitli nedenlerle hiç başvuru yapmamasından dolayı hekimlerin sorumlu tutularak kesinti yapılması kabul edilebilir bir durum değildir.
- memnuniyet kriterinin artık pozitif performans adı altında maaşın bir parçası olmasıdır. Bazı kişiler hekimin maaşıyla artık oynama hakkı verilmesiyle adeta tatmin olmaktadırlar.
- Entegre hastanelerde çalışan aile hekimlerine ihtiyaç olsun olmasın nöbet tutma zorunluluğu getirmek, yeterli nöbeti tutmama durumunda kesinti yapmak, entegre birimlerin açılmasının asıl nedeni olan, zaten hekim açığı bulunan bölgelerde zor ve mahrumiyet şartlarında çalışan aile hekimlerini bu birimlerde çalıştıklarına pişman edecek düzeydedir. Hekimler, ihtiyaç halinde her türlü fedakarlığı yapmaya hazır olduklarını deprem sırasında görevlendirme yapılmasını dahi beklemeden vaziyetten görev çıkararak yaraları sarmaya koşmalarıyla ispat etmişlerdir.
- Kronik hastalık izlemleri önceden beri var olduğu ve aile hekimleri de bu izlemlerin yapılmasının gerekli olduğuna inandıkları halde altyapı eksikliği ve Hastalık Yönetim Platformunun ergonomisinin yetersiz tasarlanmış olması nedeniyle pek çok iş yükü bulunan aile hekimlerinin büyük çoğunluğu veri girişi yapamamakta ya da yapmamaktaydı. Son düzenleme ile birçok aile hekimi bu izlemleri yapmaya çalışsa da bakanlık serverlerinin yetersiz olup zaten zaman alıcı olan işlemlerin sunucuların yoğun saatlerde sistemi yavaş çalıştırması nedeniyle iş yapamaz duruma gelmişler, bazıları bu izlemleri mesai saatlerinden sonra yaparak normal mesailerinin üzerinde çalışmak durumunda kalmışlardır. Sistemin alt yapısı hazırlanmadan "Kervanı yolda düzme" mantığını kabul edilir bulmuyoruz. En azından Hyp uygulamasının Aile Hekimliği Bilgi Sistemeleri tarafından yapılması elzemdir. Ayrıca hekimler hastanın ilaçlarına ulaşmak için hasta telefonuna gelen veya gelmeyen
Haber :