Hiçbir ülkenin demografik yapısı “saf” değildir; tek bir soydan oluşmaz.
Her ülkenin demografik yapısı da içinde farklı dinden, soydan gruplar bulunur.
Türkiye’de de böyledir bu.
Her ülkenin sosyal yapısı tek bir sosyal sınıftan oluşmaz. Her ülkenin sosyal yapısı içinde çeşitli sosyal sınıf ve kesimler vardır.
Farklı soy, sınıf, din vb. farklılıkları kültürel üstyapıda farklı gelenek-görenek, bakış açısı vb. şeklinde dışavurur.
Sosyal medya farklılıkların tümünün yeraldığı bir iletişim platformdur. Her bireyin, her sosyal grubun çeşitli olaylar karşısında farklı görüşleri olabilir. Ayrıca bunları dile getirmeye de hakkı vardır.
Herkesin aynı şekilde düşünmesini bekleyemeyiz.
Farklı fikirlerin/görüşlerin sosyal medyada yeralması bir ülkenin düşünsel zenginliğidir; demokrasinin de ölçüsüdür.
Sosyal medyanın her zaman fikir seviyesinde kullanılmadığını biliyoruz. Yasalara aykırı yayınlar oluyorsa zaten mücadele ediliyor.
Ama, özellikle siyasal olaylardaki farklılıklara tahammülsüzlük, onları susturmaya çalışmak, sonuçta farklılıkları ve onların ifade özgürlüğünü hiçe saymak yanlıştır.
Aynı şeyleri düşünen “tek tip” insan yaratmak olası değildir.
Ülkeyi yönetenler, sosyal medyada dile getirilen bazı düşünceleri, görüşleri, tepkileri, önerileri, suç olmamak koşuluyla sindirilmelidir. Buna demokrasi diyoruz.
Instagram’ın kapalı tutulması dünya kamuoyunda ülkemize puan kazandırmaz, kaybettirir.
Yeni Ufuk
Haber :