Karadeniz?in tek bozulmamış antik kenti TİOS
Filyos Beldesi'nde M.Ö 6. yüzyılda kurulduğu tahmin edilen Karadeniz'in Efes'i olarak adlandırılan Tios Antik Kenti'ndeki kazı çalışmaları sürüyor.
Filyos Beldesi'nde M.Ö 6. yüzyılda kurulduğu tahmin edilen Karadeniz'in Efes'i olarak adlandırılan Tios Antik Kenti'ndeki kazı çalışmaları sürüyor.
Karabük Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi kazı başkanı Prof. Dr. Sümer Atasoy, Filyos'ta modern yerleşme yapılmadığı için her şeyin ayakta, toprağın altında olduğunu belirtti.
Karabük Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi kazı başkanı Prof. Dr. Sümer Atasoy Çaycuma Demokrat Gazetesi Yazı işleri Müdürü Erhan Altıparmak’a yaptığı açıklamada, Karadeniz'in Efes'i olarak adlandırılan Tios Antik Kentiyle ilgili bilgiler verdi.
Filyos Antik Kentinin Karadeniz için önemi nedir, kazı çalışmalarına ne zaman başladınız?
Prof. Dr. Sümer Atasoy : “2006 yılından beri Filyos Antik Kentinde kazılar yapmaktayız. İlk iki yıl, 2006 ve 2007 yıllarında Karadeniz Ereğli Müzesiyle birlikte yaptık. 2008 yılından itibaren de benim başkanlığım altında Bakanlar Kurulu kararıyla kazı yapmaktayız. Her sene 35 kişilik bir öğrenci grubumuz, yaklaşık 10 kişilik de uzman grubumuzla birlikte kazılar yapmaktayız. Kazılarımızın finansmanı hem Kültür Bakanlığı hem de Zonguldak İl Özel İdaresi tarafından karşılanmaktadır. Bu iki yerden aldığımız finansal destekle kazılarımız devam etmektedir”
Kazı çalışmalarında hangi bulgulara ulaştınız?
Prof. Dr. Sümer Atasoy : “Biz üç yerde kazı yaptık. Bu kazılarımızdan bir tanesi kale denilen akropol, ilk yerleşim yeri, daha sonra sahil kesiminde esas kentin olduğu bölüm ve tiyatro bölümü. Bu üç yerde kazılara başladık. Ancak aşağı şehir dediğimiz sahilde bulunan esas şehirde sondajlar yaptık. Burada iki tane hamam, taş döşeli Roma yolları ve diğer bina kalıntılarına rastladık. Ama özel mülkiyet olduğu için, kamulaştırılması gerektiği için burada daha fazla kazı yapmamız mümkün değil. Daha sonra sadece kalede ve diğer yerlerde kazılarımızı yapmaktayız”
İlerleyen tarihlerde ulaşmak istediğiniz bulgular neler? Filyos’a yurtdışından bakış nasıl?
Prof. Dr. Sümer Atasoy : “Tios’un önemi Karadeniz sahilinde bozulmamış tek Antik Kent olması. Diğer kentler bozulduğu için onların üzerine modern yerleşmeler geldiği için kazılma ve ortaya çıkarılması mümkün değil. Ama Tios öyle değil. Ufak bir kasaba olarak Antik kaynaklarda adı geçiyor ama bizim yaptığımız incelemede burasının küçük değil oldukça önemli ve Bizans döneminde de bir Piskoposluk merkezi olduğu ortaya çıktı. Çünkü kalede yaptığımız kazılarda Roma devrine tarihlenen bir büyük tapınak bir de M.S. 10. yüzyıla tarihlenen bir kilise bulduk. Kilisede renkli fleskler ve mezarlar bulduk. Bu mezarlardan bu sene açtığımız mezarlarda bir veba salgını olduğunu düşündüğümüz mezarlara rastladık. Hatta ilginçtir ki bu mezarlar içerisinde karnında yani hamileyken ölmüş bir kadının iskeletine ve ayrıca onun yanında da kucağında çocuğuyla ölmüş bir kadının iskeletine rastladık. Bunların üzerlerine kireç örtülmüştü. Dolayısıyla bir veba salgını olduğunu ve bu veba salgını nedeniyle ölümlerin çok olduğu, bu kilisenin hemen yanına alelacele gömüldükleri, üzerlerine kireç tabakası örtüldüğünü anlamaktayız. Bu iskeletler toplandı ve Karabük Üniversitesindeki Laboratuvarlarımızda uzman arkadaşlarımız tarafından incelenecek ve kesin hastalık ve ölüm nedenleri anlaşılacak ve tarihini tespit edebileceğiz”
Filyos bölgesinde yaşayan insanların tarihe bakışı nasıl?
Prof. Dr. Sümer Atasoy : “Burada yaşayan Filyosluların pek ilgilendiklerini söylemek maalesef mümkün değil. Çünkü burada işsizlik var. Burada 1946 yılında açılmış ve 1996 yılına kadar devam etmiş ateş tuğla fabrikası var. Orada 2500 kadar işçi çalışırken bugün bu kırka kadar düşmüştür. Buradaki gençler iş bulamadıkları için bölgeyi terk etmek zorunda kalıyorlar. Veya Zonguldak’taki kömür madenlerinde çalışmak zorunda kalıyorlar. Bu yüzden bir an önce bir işe girmek istiyorlar. Oysa bizim yapacağımız kazılar uzun süreli olacağı için pek ilgilenmiyorlar demek daha doğru olur. Gerek yöneticiler gerekse burada çalışanların beklemeye tahammülleri olmadığı için uzun soluklu bir getiri de düşünmedikleri için maalesef pek bizimle ilgilenmiyorlar”
Haber :