Karakoldaki barışmalar, kadına yönelik şiddeti tetikliyor
Her geçen gün artan "Aile İçi Şiddet" konusu Bahçeşehir Üniversitesi'nde masaya yatırıldı.
Her geçen gün artan "Aile İçi Şiddet" konusu Bahçeşehir Üniversitesi'nde masaya yatırıldı.
İlk ayağı Bahçeşehir Üniversitesi'nde gerçekleştirilen "Aile İçi Şiddet Mücadele Programı" dahilinde yapılacak bir sonraki etkinlik ise 30 Kasım - 4 Aralık tarihleri arasındaki sertifika olacak. Program dahilinde daha sonra ise Çanakkale, Zonguldak, Gaziantep, Giresun, Nevşehir, Van, Kütahya, Siirt, Mersin'e de gidilecek.
Bahçeşehir Üniversitesi Hukuk Fakültesi Global Hukuk Programları Direktörlüğü (IGUL) ve American Bar Association (ABA) tarafından ortaklaşa yürütülen "Türkiye'de Aile İçi Şiddetle Mücadele" projesi kapsamında gerçekleşen panele Prof. Dr. Feridun Yenisey, Prof. Dr. Ayşe Nuhoğlu, Dr. Neylan Ziyalar ve Dr. Leyla Welkin katıldı. Panelin açılış konuşmasını yapan Bahçeşehir Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Feridun Yenisey Birleşmiş Milletler'in Kadın Sorunları Çözüm Taslağı'na değindi ve "Bu taslak, aile içi şiddet gösteren erkeğin çocuklarıyla görüşmesinin yasaklanması ve şiddet uygulayan kişinin yakalanmasını mecburi kılıyor" diyerek şiddeti bitirmeye yönelik önerilerden birkaçını sıraladı.
Ardından söz alan Bahçeşehir Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ayşe Nuhoğlu "Aile İçi Şiddet" konusunda yapılması gerekenlere değindi. Nuhoğlu; "Şiddeti önlemenin en önemli yolu bilinçlendirme. Bu toplantı da bu amaçla yapılıyor. Bu tip toplantılarla insanların daha çok ilgisini çekmek gerek" dedi.
Kanunlarda da düzeltmelerin gerekli olduğunu söyleyen Nuhoğlu "Kanunlar BM'ye uygun olursa çözüme daha kolay ulaşılır" diye konuştu. "POLİS KARAKOLDA ÇİFTLERİ BARIŞTIRMAKTAN VAZGEÇMELİ"25 yıldır aile içi şiddet konusunda araştırma yaptığını söyleyen Amerikan asıllı Klinik Psikolog Dr. Leyla Welkin de deneyimlerini şöyle paylaştı: "Ankara'da iki arkadaşımla birlikte cinsel tacize uğrayan kadınlara tedavi grupları oluşturarak 50 kadına ulaştık. Şiddet tüm dünyada büyük bir sorun. Ancak Türkiye'de bunun oranı biraz daha yüksek.
Bunun nedeni ise; otorite ve güç faktörünün daha etkili olması, toplumsal cinsiyet farkının çok olması, namus kavramının çok belirgin olması... Bu ülkede namus demek, benim şerefim başkalarına bağlı demek anlamına geliyor. Türkiye'de kadın, aile içi cinsel şiddete maruz kaldığında, 'nasıl olur da namusumu koruyan aile şiddet uygular' diyerek psikolojik travma yaşıyor"
Değerlendirme konuşması için yeniden söz alan Prof. Dr. Ayşe Nuhoğlu "Bu toplantıdan ilk olarak çıkan sonuç eğitim noksanlığı... Eğitim önce çocuk yaşta başlamalı. Yetişkinlerde ise erkekler eğitilmeli.
Daha sonra ise kadınlar bilinçlendirilmeli. Aile içi şiddetin bitmesi için güçlü kadınlar yaratmalıyız: Ekonomik olarak ve eğitim olarak..." diye konuştu. Nuhoğlu'na göre kısa vadede ise yasal boşluklar ele alınmalı, karakolda polisin "hadi barışın" demesi engellenmeli ve şiddet uygulayan kişinin hakları sınırlanmalı.
Haber :
ETİKETLER : Yazdır