Kent lokantaları
Liberal ekonomistler kamunun (Belediyeler dahil) piyasaya müdahil olmasına karşıdırlar. Özellikle piyasa ortalamasının altında ürün satışlarına, hazır gıda satışlarına... Bunların arz-talep yasasına göre işleyen piyasa ekonomisine zarar verdiği görüşündedirler.
Bu yaklaşım kendi içinde doğrudur. Kapitalist üretim ilişkilerinin egemen olduğu bir ülkede piyasaya dışardan müdahale etmek onun iç dengesini bozar.
Ancak bir de hayatın gerçekleri var. Sistem’in doğası aynı zamanda sosyal adaletsizlik üretiyor. Küçük bir azınlık gitgide zenginleşirken büyük çoğunluk görece yoksullaşıyor.
CHP’li belediyelerin bu gerçekten hareket ederek normal görevlerinin yanısıra sosyal etkinliklerde bulunması piyasa gerçeklerine aykırı, ama hayatın gerçeklerine uygundur.
CHP’li büyükşehir belediyelerinin halka ucuz ekmek satmaları ile yakın zamanda hayata geçirdikleri Kent lokantaları bunun tipik örnekleridir.
Halka ucuz ekmek satma ve tanzim satışlarının tarihi eski. Ama lokanta uygulaması İBB Başkanı İmamoğlu’nun keşfi.
Halk lokantalarında dört kap yemek 40 liraya satılıyor. Oysa pazarda bir kilo elmanın fiyatı 50 lira !
Bu uygulama CHP’li büyükşehir ve kent belediyelerine yayılmaya başladı, haliyle büyük ilgi de görüyor.
Kent lokantalarının sayısı fazla olmadığı için piyasa/lokantalar bunları tolere ediyor.
Ama bu uygulamayı Anadolu’nun küçük yerleşim yerlerine taşımak zor. Çünkü oralarda zaten fırın ve lokanta esnafı varolma mücadelesi veriyor. Bu da Kent lokantaları ile Halk-Ekmek’lerin küçük Anadolu kentleri ile ilçelerde yaygınlaşmasını önlüyor...
Liberal ekonomistlere göre Kent lokantaları haksız rekabet yaratıyor. Ama, gerçekte bunlar, haksız bir toplumsal sisteme tepki aslında. Ve yoksulun can simidi !..
Yeni Ufuk
Haber :
Bunlar da ilginizi çekebilir
