KÖKTÜRK'TEN TIK YOK!..

A.İhsan Köktürk, CHP İl Yönetim Kurulu üyesi Nuri Şahin'in ağır suçlamalarını sineye çekti!..

A.İhsan Köktürk, CHP İl Yönetim Kurulu üyesi Nuri Şahin’in ağır suçlamalarını sineye çekti!..

CHP İl Yönetim Kurulu üyesi Nuri Şahin, 25 Haziran’da Ereğli’de yapılan “gizli” toplantıda, Ali İhsan Köktürk’ü seçim sırasında İl Seçim Komitesi’ni çalıştırmamakla suçlamıştı!..

CHP Zonguldak Milletvekili Ali İhsan Köktürk, CHP İl Yönetim Kurulu üyesi Nuri Şahin’in ağır suçlamalarına yanıt veremedi.
Nuri Şahin, CHP Ereğli örgütünün 25 Haziran’da yaptığı “gizli” toplantıda, Ali İhsan Köktürk’ü genel seçimlerde İl Seçim Komitesi’ni çalıştırmamakla suçlamıştı.
Suçlama, Yeni Ufuk ile Ekip gazeteleri tarafından haber yapılmıştı.

İDDİA DOĞRU MU?

Nuri Şahin’in bu çok ağır suçlamasına sessiz kalan Ali İhsan Köktürk’ün, yeni suçlamaların ortaya çıkmaması için suskunluğunu koruduğu iddia ediliyor. CHP’li üyeler, seçim komitesi’ni engellemenin parti suçu olduğunu belirterek, Ali İhsan Köktürk’ün sessizliğini, “Suküt ikrardan gelir” özdeyişine bağlayarak şöyle konuşuyorlar:
“Bu koşullarda CHP’nin Zonguldak’ta AKP’nin gerisinde kalması doğallaşıyor. Merkezde İl seçim Kurulu’nun çalışması Ali İhsan Köktürk tarafından engellenirken, Ereğli’de ilçe yönetim kurulu üyelerinin seçim etkinliklerine katılmaması elbette seçim sonuçlarını CHP aleyhine etkileyecekti. Öyle de oldu. İşin tuhafı, ihanet suçlamalarına rağmen ne il örgütünün ve ne de PM üyesi Köktürk’ün iddiaları araştırma ve yanıtlama gereğini duymamalarıdır!. CHP Zonguldak’ta hiziplerin yüzünden tabela partisi haline geldi..”  

Yeni Ufuk gazetesinin 22.07 2011 tarihindeki haberi şu şekilde:

Toplantıdan satırbaşları:

*İlkerÖncel (Eski İlçe Başkanı): Bu genel başkan başarısız…Kılıçdaroğlu ile seçim kazanmamız mümkün değildi.. Bunlar partiyi sağa kaydırdılar…Kurultay mutlaka toplanmalı…

*Cevdet Ertürk (Kurultay delegesi): “Mesaj alınmıştır…”

*Bayram Gürkan (Eski İlçe Başkanı): “CHP’ye ihanet edenler var.. Birçok CHP’li seçimde görev almadı…”

*Nuri Şahin (İl Yönetim Kurulu Üyesi): “Ali İhsan Köktürk seçim komitesini çalıştırmadı…

Takvim yaprakları 25 Haziran Cumartesi’yi gösteriyordu.
12 Haziran Genel Seçimleri’nden, ülke genelinde olduğu gibi ilçe bazında da başarısızlıkla çıkan Cumhuriyet Halk Partisi’nin Karadeniz Ereğli Örgütü, birkaç gün öncesinden yazılı olarak davet gönderdiği partililerle birlikte Değerlendirme
Toplantısı yapıyordu. Basın kuruluşlarına da söz konusu toplantının saat 14.00’te düzenleneceği duyurulmuş ve çok sayıda
gazeteci de cumartesi olmasına rağmen davete icabet etmişlerdi. Ne var ki, elindeki metni yedi dakikada okuyup bitiren İlçe Başkanı Hayrettin Kartal, derin ifadeler (!) içeren açıklamasının sonunda, hiçbir sorularına yanıt vermeyeceğini belirttiği gazetecileri örgüt binasını terk etmeye davet ederek, toplantının bundan sonraki kısmının basına kapalı olduğunu
söyleyecekti.

Basın mensuplarının örgüt binasını terk etmelerinden sonra, Değerlendirme Toplantısı’nı izlemek isteyen parti üyelerine de aynı tavır gösterilmiş, ısrarla toplantıyı izlemek isteyen partililerin de dışarı davet edildikleri iddiaları, günlerce ortalıkta dolaşmıştı.

Parti üyelerinin bile izlemelerine ve görüş belirtmelerine izin verilmeyen bu toplantı, kuşku yok ki, gizli bir toplantıydı ve bu özelliği Yeni Ufuk ve Ereğli Ekip gazeteleri günlerce ısrarla vurgulamışlar ve kamuoyuna yansıtmışlardı.

BİZE AHLAKSIZ DİYEN İLÇE BAŞKANI, NEDENSE MİLLETVEKİLİ ADAYINA CEVAP VEREMEDİ.
Bu gizli toplantıda konuşulanların, sıfatına yakıştığı gibi gizliden yürütülmek ve üzerinde durulmak istenen amaçların neler olduğu konusunda her iki gazete de ısrarlı takiplerini sürdürmüşlerdi. Toplantıya katılan bazı partililerin verdikleri bilgiler, CHP için mide bulandırıcı birçok söylemin birbiri ardına dile getirildiğine işaret ediyor, gerek Yeni Ufuk gerekse de Ereğli Ekip, aldıkları her bilgiyi sayfalarında ve internet sitelerinde okuyucularına duyuruyorlardı. Her iki gazete konunun üzerine giderken, 29 Haziran günü sessizliğini bozan partinin Karadeniz Ereğli İlçe Başkanı Hayrettin Kartal, söz konusu haberlerde yer alan bilgilerin doğruyu yansıtmadığını iddia ederek, gazetelere toplantıda konuşulanlar hakkında bilgi verenleri CHP’ye yakışmayan tavırlarda bulunan isimler, gazeteleri de ahlaksız olmakla itham ediyordu. Derken, partinin Milletvekili Adayı olarak açıklama yapıp, söz konusu Değerlendirme Toplantısı’nda CHP’nin Olağanüstü Kurultay’a gitmesi gerektiği yönünde konuşmalar yapıldığını teyit eden Ünal Demirtaş’ın ifadeleriyle soğuk bir duş alan ilçe yönetimi, o günden bu güne kadar ortadaki iddialara verecek yanıt bulamıyor, sadece bazı yandaşlarının her iki gazetenin internet sitelerine gönderdikleri hakaret dolu mesaj, yorum ve maillerle tatmin olmayı yeterli görüyordu.

KARTAL, KENDİSİNİ ARAYAN KÖKTÜRK’E NE DEDİ?
Olaylarla ilgili bilgi sahibi olan Genel Merkez ise önce neler olup bittiğini İl Yönetimi’nden öğrenmeye çalışmış, ardından da bölge milletvekili Ali İhsan Köktürk’ü görevlendirerek gelişmelerle ilgili kendisinden rapor hazırlamasını istemişti. Köktürk’ün böyle bir raporda olumsuz beyan bildirmesi ise zaten beklenemezdi. İlçe Başkanı Kartal’ı telefonla arayan Milletvekili Köktürk, gelişmelerle ilgili bilgi almaya çalışırken, o telefon görüşmesine şahit olanlar Kartal’ın ağzından şu cümleleri duyduklarını iddia ediyorlardı: “Sayın vekilim, bu söylentiler, iki gazetenin ortaya attığı asılsız iddialardan ibaret. Zaten bu iki gazetenin kimden nemalandığını siz de iyi biliyorsunuz…”
Kartal’ın bu sözü söylediğine asla inanmadık, inanmak istemedik. Ancak bu iddiayı ortaya koyan kişi kendisine en yakın kişilerden biri olunca kafamız karışmadı değil. Yine de Sayın Kartal’a tek kelime etmedik.

KARTAL’A LAF ETMEDİK; ANCAK YİNE DE SUSMADIK…
Ancak ne Yeni Ufuk sustu, ne Ereğli Ekip. Ortada gerçekten bir ahlaksızlık vardı ve o ahlaksızların kendileri olmadığını kanıtlamak adına herkesle konuşup bilgi almaya devam ediyorlardı.
Şimdi, CHP gibi demokrat olmakla, çağdaş ve ilerici olmakla övünen bir partinin ilçe başkanı tarafından ahlaksızlıkla itham edilen Yeni Ufuk ve Ereğli Ekip olarak yine susmuyoruz ve…

BAZI GERÇEKLERİ ORTAYA KOYUYORUZ.
1. CHP’nin Parti Yönetmeliği’ne göre, düzenli olarak yapılması salık verilen Danışma ve Değerlendirme Toplantıları’ndan birinin yapılması ne kadar doğalsa, 12 Haziran Genel Seçimleri’nin masaya yatırıldığı böyle bir toplantının genel seçimden tam 13 gün sonra yapılmış olması gecikmiş bir uygulamadır.
2. CHP İlçe Başkanı’nın verdiği bilgilere göre, 75 kişinin yazılı olarak davet edildiği böyle bir toplantıda parti yönetmeliği gereği; bölge milletvekilleri, kurultay delegeleri, il örgütü yöneticileri, ilçe örgütü yöneticileri, partili belediye başkanları, il genel meclis üyeleri, belediye meclis üyeleri, partide görev yapan eski ilçe başkanları hatta ve hatta partiye üye olan muhtarlarla, parti üyesi sivil toplum örgütleri ve meslek odalarının başkanları bile davet edilir. (bknz. Cumhuriyet Halk Partisi Yönetmelikler, Ekim 2004, sayfa 157-158-159) Böyle bir toplantıda “milletvekili aday adayları” davet edilemez. Parti tüzüğünde bu sıfatla resmi bir tanımlama yoktur. Oysa bu toplantıda iki milletvekili aday adayı da yer almıştır; bunlardan biri de memurluk yapmaktadır. Aday adaylarının katıldığı bu toplantıya 15 kişilik ilçe yönetiminden bile birkaçının, belediye meclis üyelerinden de beşinin katılmış olması dikkat çekicidir.
3. Toplantı, her şartta üyelere açıktır. Açık olduğu gibi toplantıda bir sekreter bulunur ve bu sekreter toplantıda konuşulanları yazıya döker. Bu yazılar, toplantı sonunda sonuç raporu olarak tanzim edilir. Hazırlanan raporun bir nüshası ilçe örgütünde bulundurulur, bir nüshası da partinin genel sekreterliğine gönderilir. Toplantı ayrıca video kamera ve ses kayıt cihazı gibi elektronik ya da elektrikli cihazlarla kayda alınır. İlçe yönetimi de toplantıyı video kamera ile kayıt altına almıştır.

PARTİ TÜZÜĞÜNE AYKIRI HAREKET EDEN KİŞİLER VAR
4. Toplantının sonucu, dileyen partililere şeklen ya da içerik olarak anlatılabilir ve her üye toplantının sonucu ile ilgili bilgi alabilir. Koskoca seçim döneminde oturmaktan başka bir işe yaramamış insanların güya görüşlerinin alınması için davet edilip masada oturtulduğu toplantıda aynı seçimde canını dişine takarak çalışan insanları toplantı sonucu ile ilgili bilgi sahibi yapmamak CHP mantığına aykırıdır. Hele böyle bir toplantıda, yıllardır aynı parti kimliğini taşımaktan başka bir özelliği olmamış, yıllardır aynı görevi sürdürmelerine rağmen kurultay delegesi olmaya hak kazanamamış, bir iki yemekte protokole oturmaktan başka halt edememişlerin kanaat önderi gibi baş üstünde dinlenmeleri de gerçek CHP’liler için ayrı bir üzüntü vesilesi olmuştur. Ne diyor CHP tüzüğünün 7. maddesinin c bendi: “Üyeler, seçimlerde parti adaylarına oy vermek ve onların kazanmalarını sağlamak için çalışmakla ve partinin başarısını en üst düzeye çıkarmak için çaba harcamakla yükümlüdürler. (bknz. CHP Tüzüğü, Haziran 2007, Sayfa 9)

BU TOPLANTI, PARTİ YÖNETMELİĞİNE UYGUN DEĞİLDİR!
5. Yine, parti örgütü tarafından düzenlenen bu toplantı asla ve asla parti yönetmeliğine de uygun değildir. Zira, Değerlendirme Toplantısı, yönetmeliğe göre bir gündem üzerine toplanır ve sırayla gündemdeki konular ele alınıp değerlendirilir. Toplantı öncesinde kamuoyuna ve parti tabanına açıklanan böyle bir gündem yoktur. (bknz. Cumhuriyet Halk Partisi Yönetmelikler, Ekim 2004, sayfa 159)
6. Bu toplantı yönetmeliğe bir başka açıdan da aykırıdır; zira başkanlık kurulu, toplantıyı amacından saptıracak veya yapılan çalışma ve konuşmaları aksatacak davranışları ve müdahaleleri önlemek zorunda olmasına rağmen önleyememiştir. İddia ediyoruz; bu toplantı yönetmeliğe aykırıdır; çünkü bu toplantıda bağlayıcı bir karar alınması talep edilemez, oylama da yapılamaz. Buna rağmen olağanüstü kurultay toplanması çalışmalarına ilçe örgütü olarak destek verilmesi için karar alınması gerektiği konuşulmuş ve ilçe yöneticileri bu taleplere ses çıkaramamışlardır.

CHP İLÇE ÖRGÜTÜ, PARTİ TÜZÜĞÜNÜ İHLAL ETMİŞTİR!
7. Bu toplantı, bugün itibarıyla parti tüzüğüne de aykırı bir hale gelmiştir. Zira CHP Tüzüğü’nün 7.maddesinin Parti Üyeleri’nin Hakları ile ilgili d ve e maddeleri; ”Üyeler, parti içi toplantılara, çalışmalara katılmak, düşüncelerini ve dileklerini bildirmek; parti ile ilgili bilgi istemek” haklarına sahiptir.”, der. Tüzük bunu söylediğine göre, üyeleri toplantı salonu dışına davet etmek tüzük ihlalidir. Toplantı sonucu ile ilgili üyelere bilgi vermemek de ikinci bir ihlal gerekçesidir.
8. Hatırlanacak olursa, partinin Yüksek Disiplin Kurulu Üyesi olan Avni Çelebi, yakın bir zaman önce partiye muhalifliği ile bilinen bir internet sitesine açıklama yaparak ilginç ifadelerde bulunmuş, eski parti yöneticilerine tüzük dersi vermeye kalkmıştı. Parti tüzüğünü kendisi yeteri kadar bilmiş olsaydı yanlışlara müsamaha gösterilmemesi gerektiğini de bilir ve müdahale ederdi.
Şimdi gelelim, onca ısrarlı haberlerimize ve yayınlarımıza rağmen, partinin ilçe Başkanı Kartal tarafından yalanlanan, hatta Eski İlçe Başkanı Yaşar Balcı’nın, Gazeteci Altan Akçakese’yi dava ettiği toplantıdaki konuşmalara…

ESKİ İLÇE BAŞKANI ÖNCEL KİMİ HEDEF GÖSTERDİ?
Toplantının ilk sözünü alan eski Karadeniz Ereğli İlçe Başkanlarından İlker Öncel konuşmasında Genel Merkezi eleştiriyor, Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nu topa tutuyor. Öncel; “Bu değerlendirme toplantısını yapmakta neden bu kadar geç kaldınız?”, sorusuyla ilçe yönetimine de serzenişte bulunduğu konuşmasında özetle; “Bu genel başkan başarısız. Kılıçdaroğlu ile seçimi kazanmamız mümkün değildi. Kılıçdaroğlu partiyi sağa kaydırdı. Kim bu Turan Tayan? Osman Korutürk kim ? Sinan Aygün kim? Bu partide her kafadan ses çıkıyor. Mutlaka kurultay olmalıdır…”, ifadelerini kullanıyor.
İlçe yönetiminden ses yok.

ERTÜRK, HANGİ MESAJI ALDI?
Bu sözler üzerine de partinin kurultay delegesi Cevdet Ertürk toplantıdakilere dönüyor ve; ”Mesaj alınmıştır…”, diyor. Ertürk de olağanüstü kurultay için başlatılan imza toplama çalışmalarına destek verilmesi gerektiğini ima ediyor.
İlçe yönetimi yine susuyor.
Şimdi ahlaksız gazeteler olarak biz bir kez daha soruyoruz başta Sayın Kartal olmak üzere parti yöneticilerine: Ertürk’ün ifade ettiği bu ”mesaj” nedir?
Bu mesajın ne olduğunu yüreklice açıklamak isteyenlerin, mutlaka ve mutlaka, toplantının sonucuyla ilgili genel sekreterliğe gönderilen (ki gönderildiyse) raporu ortaya koymaları gerekir. Bunu yapamayacak birilerinin de gazeteleri ahlaksız yayın yapmakla suçlamaları ahlaksızlığın ta kendisidir.

ORTADA BİR İHANET YOK MU?
Bu mesaj, parti ilçe örgütünün, olağanüstü kurultaya destek vermesini sağlama girişimidir. Bunun adı, partinin genel başkanına ve genel merkezine isyandır. En kaba tabiri ile ihanettir.
Bu ihanet, seçim döneminde parti ve partinin adayları için çalışmayı reddetmek ve gönülden destek vermemekle başlamış, olağanüstü kurultay çığırtkanlığı yapmaya kadar gitmiştir.

KİMLER BAYRAM GÜRKAN’IN ÜZERİNE YÜRÜDÜ?
Devam ediyoruz.
Bu konuşmaların ardından da toplantıda Eski İlçe Başkanı Bayram Gürkan söz almış, 12 Haziran’da ilçe genelinde yaşanan başarısızlığın temelinde, örgüt içinde yeterli dayanışma ve birliğin olmamasının yattığını anlatmıştır. Ancak, o anları anlatan Gürkan bakın neler söylemektedir: “Ben de herkes gibi düşüncemi ifade etmek istedim. Parti içinde CHP’ye ihanet edenlerin varlığından söz ettim. Birçoklarının seçimde adaylar için çalışmadığını anlattım. Bu arada ilçe yöneticisi Hülya Aktop sinirli bir yüz ve sert ifadelerle üzerime yürüdü. Kendisine cevap verirken, bir ara Belediye Meclis Üyesi Cumhur Nalcı da üzerime yürüdü ve “Sen bir kadınla nasıl konuşuyorsun, terbiyesizlik yapma!”, dedi.
 

ALİ İHSAN KÖKTÜRK’E ELEŞTİRİ BOMBARDIMANI
Sonra…
Toplantıda bir başka ilginç konuşma da il yöneticisi Engin Nuri Şahin’den geldi. Şahin öyle bir söz etti ki toplantı odasında şok etkisi yarattı. Şahin konuşmasında Milletvekili Köktürk’ü hedef alarak; “Ali İhsan Köktürk Bey, seçim döneminde il örgütünde oluşturulan seçim komitesini çalıştırmadı. Genel merkezden talep ettiğimiz her isteğe mani oldu. Parti Meclisi kimliği ile bize sürekli engel çıkardı.”, dedi.
Söz konusu değerlendirme (!) toplantısında kimin kime çatacağı ve kimin kimi hedef göstereceği belli değildi.

BALCI’NIN STANDARDI BU: POSBIYIK, POSBIYIK, POSBIYIK…

Peki Yaşar Balcı neler demişti?
Eski İlçe Başkanı, Eski Milletvekili Aday Adayı… eskilerden başka hiçbir unvanı kalmayan Serbest Muhasebeci, Vatandaş Yaşar Balcı?...
Onun genel olarak tek derdi her zaman olduğu gibi şahsi konulardı, yine şahsiyetini ortaya koydu. Belediye Başkanı Halil Posbıyık ile aralarındaki şahsi (!) konuyu gündeme getirdi, serzenişte (!) bulundu. Yetmedi. Ereğli Ekip Gazetesi’nin sahibi Altan Akçakese’yi hedef gösterdi; “Kimse Genel Başkanım hakkında Kına Yaksın, diyemez. Altan Akçakese denen şahıs böyle şerefsizce bir yazı yazdı. Nasıl bunu yazar?”, dedi.
Sonra o Balcı, kendisine köşesinden yanıt veren Akçakese hakkında suç duyurusunda bulunarak kendine göre çok şerefli (!) bir iş yaptı.

AMAÇ AÇIK VE NET: OLAĞANÜSTÜ KURULTAY GİRİŞİMLERİNE TAM DESTEK
Sonuç?
Bu yaşananların tek bir sonucu var kim ne derse desin. Adı Değerlendirme Toplantısı olan 25 Haziran’daki buluşmanın özünde bir komplo vardır. O komplo içinde bu kente ömrünü vermiş başarılı bir belediye başkanını küçük düşürmeye çalışmanın yanı sıra, Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’na cephe almak ve Baykal-Sav Ekibi’nin başını çektiği Olağanüstü Kurultay girişimlerine destek vermek…
İşte birkaç gerçek CHP’li ile iki ahlaksız (!) gazetecinin yaptığı tek şey bunu önlemek ve buna çanak tutanlara müsaade etmemek oldu. Kurultay için imza toplamaya niyetlenenlerin oyunları bozuldu. Silahları ters tepti.
Bu kadar bilgiyi nereden aldık, peki?
Kaynak, davet edilen 75 kişi arasından toplantıya katılan 35 kişiden CHP’yi gerçek anlamda seven bir avuç insan.
Bugün bizlerle yaşadıklarını paylaşanlar, yarın da birbiri ardına bu sayfalarda konuşacak.
Ve ne acı ki kimse kimseyi ne mahkemeye verebilecek ne de ahlaksız diyebilecek bir yüz bulacak.

Haber :