Kömürü yok saymayın !

Bu günkü Zonguldak merkezinin ilginç bir varoluş öyküsü vardır:

Kömürün bulunup işletmeye açılmasından önce Zonguldak’ın merkezi, gayrı-meskûn (yerleşim olmayan) bir yerdi; bataklık, sazlık…Zonguldak adı da oradan geliyor azaten: Bataklık-sazlık anlamına gelen Zungalık’tan !

“Zungalık”a ilk yerleşimler kömür madeni ile başladı. Denilebilir ki, Zonguldak’ı kömür yarattı. Zonguldak, Türkiye’nin ilk ağırsanayi kenti olma özelliğini kömüre borçludur.

Zonguldak, uzun yıllar, Türk sanayininin itici gücü oldu, özellikle kömür madeni devlete geçtikten sonra, sanayide ve halka, maliyetinin altında kömür satarak genel fiyat artışlarını önleyen bir rol de üstlendi.

Ta ki Turgut Özal’ın iktidara gelmesine kadar…Özel’la birlikte benimsenen dış borçlanmaya dayalı neo-liberal ekonomi modeli, “nerede ucuzu varsa oradan alırım” düzmantığı ile tüm devlet ile tüm devlet işletmelerinin yanısıra kömür işletmesinin de tali plana itilmesine yolaçtı. AKP döneminde kömür işletmesi kendi haline terkedildi.

Kömürün varettiği Zonguldak, bugün sanki kömür madeni kapanmış gibi, alternatif kalkınma yolları arıyor.

Oysa kömür işletmesi hala faal ve demir-çelikler ile termik santraller hala kömüre muhtaç !

Kimse çıkıp da, toprakların altında kullanılabilir 1.5 milyar ton kömür var, onu çıkartalım, bunun için de yatırım yapalım demiyor.

Kömürü yok sayıyorlar !

Kimse, Zonguldak’a yeni sanayi yatırımları gelmesin demiyor, tam tersi, yeni Filyos projeleri hayata geçirilsin; ama, kömürü bir kenara itmeden ! Çünkü kömür hâlâ ekmek kapısı ve yurdun serveti !

Ve Zonguldak hala kömürle geçiniyor…

Yeni Ufuk

Haber :