"Meslek ölmek üzere"

Abone Ol

Geçmiş yıllarda en çok iş yapan meslekler arasında yer alan terziler, artık sadece tamir ve paça kısaltma işleri ile ayakta durmaya çalışıyor. Yine geçmiş yıllarda çırak yetiştirerek terzilik mesleğine kazandıran ustalar, şimdi kendilerini geçindirmekte zorlanıyor. Her bayramda baba ve çocukların istedikleri takım elbiseleri yetiştirmek için sabahlara kadar çalışan terziler, konfeksiyon ürünlerin artmasıyla birlikte geçmiş günlerini arar hale geldi.

 

Ereğli'de 40 yıldır terzilik mesleğini sürdüren Haydar Güner (52), konfeksiyon ürünlerinin artmasıyla birlikte terzilik mesleğinin yok olmaya başladığını söyledi. 12 yaşında çırak olarak başladığı mesleğinde, geride bıraktığı 40 yılda çok şeylerin değiştiğini kaydeden Güner, "Önceki yıllarda işleri yetiştirmek için sabahlara kadar çalışırdık. Çırak bulmakta da zorlanmazdık. Herkes çocuğunu, terzilik mesleğini öğrenmesi için işe almamızı isterdi. Ama şimdilerde çırak bulamıyoruz. Yeni ustalar yetişmiyor. En genç terzi ustası 30 yaşında. Bu yaşın öncesinde yetişen çırak yok. Konfeksiyon ürünlerinin artması, terzilik mesleğinin bitiş noktasına gelmesinde en büyük etken oldu." dedi.

 

Babası Haydar Güner ile terzilik mesleğini ifade eden Volkan Güner (21), okuldan mezun olduktan sonra babasının yanında çalışmaya başladığını söyledi. Terzilik mesleğinin güzel ve zevkli bir meslek olduğunu kaydeden Volkan Güner, askerden sonra da baba mesleğine devam edeceğini kaydetti.

 

"ARTIK KENDİMİZE BAKAMIYORUZ"

 

Mesleğin bir başka ismi olan Remzi Karaduman (59) ise terzilik mesleği ile artık kendisine bile bakamayacak duruma geldiğini söyledi. Karaduman, "Terzilik mesleğine 1968 yılında çırak olarak başladım. 1976 yılında askerden geldikten sonra kendi dükkanımızı açtım. O yıllarda terzilik mesleği daha güzeldi. Daha güzel müşterimiz vardı. O zaman hem tüccar terziydik. Hem kumaş, hem de işçilikten para kazanıyorduk. Ama şimdi sadece paça, fermuar ve tamir işleri yapıyoruz. Yeniden takım yapma durumumuz söz konusu bile değil. Ancak dışarıdan kumaş getirirlerse takım elbise yapıyoruz. Konfeksiyon işlerimin artması bizim işlerimizi zora soktu. Terzilik mesleğinin son dönemlerinin yaşandığı bir ortamdayız. Dükkanı ilk açtığım dönemlerde kalfalarımız çıraklarımız vardı. İş yetiştiremiyorduk. Şimdi bırakın kalfa çırak çalıştırmayı, yaptığımız meslekle kendimize bakamıyoruz." diye konuştu.

 

"DÜKKANI KAPATMAK İÇİN GÜN SAYIYORUM"

 

Ereğli'de kendi tabiriyle son günlerini yaşadıklarını söyleyen terzi Nevzat Yaşar (66) da terzilik mesleğinin son dönemlerini yaşadığını ve kendisinin de dükkanını kapatmak için gün saydığını söyledi. Yaşar, yaşadıkları sıkıntıların başında vergi borçlarının olduğunu söyleyerek, hükümetten destek beklediklerini ifade etti. Yaşar, şöyle dedi:

 

"Terziler için yeni imalat bitmiş, konfeksiyonun bitirdiği terziler sadece tamir ve paça işleri ile ayakta durmaya çalışıyor. Terziler basit usul kapsamında kollanırsa ayakta kalabilir. Büyük mükellefler gibi deftere tabi oldukları müddetçe ayakta kalmaları zor. Geriden gelen nesilden terzilik mesleğini öğrenen yok. Bugün dükkanlar kepenk kapatıyor. Eğer bu durum düzeltilmezse bizler de aradan çekiliriz. Arkadan gelen terziler olmadığından dolayı bizler son nesil olarak işi bıraktığımızda ancak meslek lisesinde okuyan öğrenciler bu işleri yapacaktır. Bu gidişata göre de kepenk kapatmak an meselesi. Zaten ben de dükkanı kapatmak için gün sayıyorum."


Haber : 

Abone Ol