Öğretmenlerin sosyal konumu

Öğretmenlik, ülkemizde, maddi değeri ile manevi değeri en çok zıtlaşan meslek haline geldi:

Mesleğin manevi değeri her türlü övgünün üstündedir. Cehaletle mücadalenin ilk adımında onlar vardır; aydınlanmanın da en önünde de. Onlarsız aydınlanma olmaz.

Bunlar içi-boş övgü değil, gerçek.

Gelgelelim, öğretmen de insandır. Tüm insanlar gibi onların da insanca yaşamaya hakkı var; hatta öncelikle onların hakkı var.

Ama bizim öğretmenlerimiz ne yazık insanca yaşama hakkından yoksunlar.

Bu, en temelde, toplumsal sistemle ilgili bir sorun. Toplumsal sistem, adaletsizlik üretiyor durmadan.

Özel neden ise, siyasi iktidarın eğitim ve öğretim anlayışının çağdaş eğitim ile örtüşmesi.

Bu, pratikte, milli eğitim müfredatının sık sık değişmesi, ilk ve orta öğretim düzeyinde yeteri kadar okul açılmaması ,bu yüzden  atanamayan öğretmenlerin gitgide yığılması, özel okul öğretmenlerinin patronların insafına terkedilmesi, çalışan öğretmenlerin özlük haklarının daraltılması gibi sorunlar yaratıyor. Asıl sorun ise, bu sorunların ciddiye alınmayıp çözüm kanallarına sokulmaması !..

Öğretmenler haklı olarak buna karşı çıkıyor, övgü değil haklarının verilmesini istiyorlar.

Öğretmenlerini her anlamda başının üstünde taşımayan toplumların cehalet bataklığına dönmesi kaçınılmazdır. Bilime değil hurafelere öncelik tanıyan toplumlarda öğretmenlerin maddi açıdan değersizleştirilmesi gerçekte siyasi bir olaydır.

Öğretmenler Günü’nü; tüm öğretmenler saygı, sevgi ve minnet duygularıyla kutluyoruz.

Yeni Ufuk

Haber :