Pazaryerlerinin açılması sınavdır!

Koronavirüs salgını, ister yerel ister genel olsun yöneticilerin önüne şu ikilemi koydu:

Üretim mi insan hayatı mı?

İktisatçılar bile bu konuda ikiye bölündü. Kimisi önce hayat sonra üretim derken, kimisi “ikisi bir arada yürümeli” şeklinde eyyamcı bir tavır takındı.

İktidarın, Türkiye sanayiinin nerdeyse yüzde 75’nin bulunduğu otuz büyükşehir ile Zonguldak’ta uzun süreli sokağa çıkma kısıtlamalarına başvurmaması, eyyamcı yaklaşımın tipik bir örneğiydi.

Ama öte yandan, Zonguldak’ta madenlerin kapatılması, sanayi kentlerinin hiçbirinde görülmeyen radikal bir karardı. Burada salgının agresif bir gelişme göstermesi böyle bir kararı zorunlu hale getirdi.

Zonguldak merkezi ile ilçelerinde pazaryerlerinin kapatılması da insan hayatını öne alan önlemler arasındaydı.

Madenler ile pazaryerleri kapatılmasaydı, sanıyoruz, Korona salgını daha ağır bir tabloyla karşımıza çıkacaktı.

Ereğli kaymakamlığının pazaryerlerini açma kararı, kabül etmemiz gerekir ki riskli bir karardır. Bu kararın alınmasında salgının Ereğli’de düşük profilli bir yayılma göstermesi temel etkendi. Tali etken ise, marketlerin sebze-meyve fiyatlarını sürekli yukarıya çekme eğilimi ile pazarcı esnafın içinde bocaladığı olumsuz ekonomik koşullar idi.

Böyle bir karar alınmasını önerenlerin başında Yeni Ufuk geliyordu. Ama, Pazaryerlerinde çok ciddi önlemler alınması şeklinde bir koşulumuz da vardı.

Ereğli halkı olarak, Korona kurallarına tam uymak gibi disiplinli bir tutum takınabilirsek, yaşamın normalleşmesi yolunda atılan bu adım süreklilik kazanabilir. Aksi bir durumda yeni kısıtlamalara gidilir ki, bu da, Ereğli insanları olarak Korana sınavını geçemediğimiz anlamına gelecektir.

Yeni Ufuk

Haber :