Politika

REFERANDUM KIZIŞIYOR!..

CHP Kdz. Ereğli İlçe Başkanı Sertan Ocakcı, AK Parti yöneticilerini her seçim döneminde umut tacirliği yapmakla suçladı.. Ocakçı açıklamasında: "AKP'lilerin, taşeron kardeşlerimizin umutları üzerinden oy avcılığı yapmaya çalıştıkları bugünlerde, aynı taşeron işçileri, Erdemir'in servis araçlarına alınmamaya başlamışlardır", dedi..

Abone Ol

Açıklama şöyle:

Son 15 yılda, her seçim döneminde yaşamaya mecbur edildiğimiz bir girişimin, bu kez referandum öncesinde halkımızın ve işçimizin önüne ısrarla getirildiğini görüyoruz.

Özellikle, kendilerinin sebep oldukları ekonomi ve sanayi politikalarındaki yanlışlıklarla kapanmaya mecbur bıraktıkları Ereğli Tersaneler Bölgesi'ni hemen her seçimde dillerine dolayan; hatırlanacağı gibi 2014 Yerel İdareler Seçimleri, hemen akabinde gelen Cumhurbaşkanlığı seçimleri ile 7 Haziran ve 1 Kasım Genel Seçimleri'nde tersanelerin yeniden açılacağı masalını anlatarak işsiz gençlerin umutsuzlukları üzerinden oy avcılığı yapan milletvekilleri ve ilçe başkanları, 16 Nisan öncesinde de benzer bir masalla karşımıza geldiler.

Kamuoyunun da malumu olduğu üzere, bazı gazetecilerin ortaya attıkları bir iddiaya göre, AKP'nin Zonguldak Milletvekili Faruk Çaturoğlu'nun başını çektiği bir grup iktidar partisi temsilcisi,  yakın bir zaman önce, Erdemir yönetimi üzerinde baskı unsuru oluşturarak, şirketin referandum öncesinde işçi alması temennilerini dile getirmişler,  bu yolla da Cumhurbaşkanı'na bu sandık mücadelesinde destek olunması gerektiği telkininde bulunmuşlar, konuya duyarlı iki gazetecinin bu girişimi kamuoyuna aksettirmesinden sonra da aynı iktidar temsilcileri, İlçe Başkanı Mehmet Fatih Çakır'ın açıklamasıyla bu iddianın güya doğru olmadığını dile getirmek zorunda kalmışlardı. En üzücü olan, bu iddaların niye ortaya çıktığı idi. Ne var ki bu girişim basına sızmadan önce de seçim vaadi kapsamında en az üç yüz kişinin, şirketteki taşeron kadrolara yerleştirilmek istendiğini, adı geçen partinin her üyesi bile net olarak bilmekte, hatta teşkilatta hazırlanan yeni işçi listesine isim yazdırmak isteyen partililerin ısrarlı telefonlarıyla, AKP yöneticileri zor günler geçirmekteydi.

Bu girişimleri fiyasko ile sonuçlanan, yetmediği gibi, ortaya atılan bu iddialarda, Erdemir yönetiminin, kendilerinden işçi alımı konusunda bir taleplerinin olmadığını söyleme cüretini gösterecek kadar kendilerini Erdemir'in sahibi sanan bu kişilere, yine bir iki gazeteci dışında tepki gösteren olmamıştı.

Daha da vahim olan durum; emekçi taşeron işçisi kardeşlerimizin 15 yıldır aynı masal ile uyutulup, her seferinde ekmeklerinin hayali ile kandırılmaya çalışılmalarıdır.  Erdemir'de yıllardır taşeron olarak çalışan emekçi işçi kardeşlerimiz üzerinden oy avcılığı girişimlerini yeniden hayata sokmaya çalışıyorlar. En büyük hayalleri, bir gün Erdemir'in daimi kadrosuna geçmek olan bu emekçilerin duygularını sömürürcesine, 16 Nisan'da sandıktan evet çıkması durumunda, her bir taşeron işçisinin kadroya geçeceğini söylüyorlar. Biz yıllardır bunun sadece oy korkusu yüzünden yapılan hareketler olduğunu biliyoruz.

Biz AKP'lilerin bu ibretlik oy avcılıklarına 2014'ten bu yana yakından şahitlik ediyoruz. O yıl, yüzlerce işşize, belediyede iş vaad ederek insanların umuduyla oynayan siyasetçiler, o belediyeye tanıdıklarını ve akrabalarını yerleştirmekten başka bir şey yapmamışlardır.  

İşte bu gerçeklere rağmen 2014'ten sonraki her sandık mücadelesinden önce de, işsiz binlerce insanın umutlarıyla oyuncak gibi oynamışlardır.

AKP'lilerin,  taşeron kardeşlerimizin umutları üzerinden oy avcılığı yapmaya çalıştıkları bugünlerde,  aynı taşeron işçileri,  Erdemir'in servis araçlarına alınmamaya başlamışlardır. Başta Sayın Çaturoğlu ve Sayın Çakır'a düşen ilk görev, yıllarını verdikleri o şirkette ikinci sınıf insan muamelesi gören taşeronların bu sorununa çözüm bulabilmektir. Daha bu kadar küçük bir sıkıntıyı bile halledemeyen iktidar temsilcilerinin, insanların duyguları ve iyi niyetlerini suistimal etmeleri, en basit tabirle ayıptır. En önemlisi de haksızlıktır, insafsızlıktır.

Cumhuriyet ve ülkenin geleceğini ilgilendiren bu tarihî referandum öncesinde; ülkemizin ve Kdz. Ereğli’nin işsizlikten kıvrandığı günlerde kendilerine "umut tacirliği" yapmak yerine işçilerimizin gözlerinin içine bakarak, dürüstçe doğruları söylemelerini tavsiye ediyoruz.

Madem bu sandığı milletimizin önüne getirdiler,  bu milletin oylarını, insanların duygularıyla, ekmekleriyle ve yoksunluklarıyla oynayarak elde etme girişimlerine derhal son vermeliler. Bilinmesini isteriz ki, hiçbir taşeron işçimize umut tacirliği yapılmasına bugün olduğu gibi yarın da sessiz kalmayacağız.


Haber : 

Abone Ol