Sepete ne atarsan…

Enflasyon hesaplama sepeti diye bir şey var. Sepete çeşitli tüketim mallarının ay içindeki görece fiyatları atılıyor, onun ortalaması enflasyon oranını (aylık) olarak veriyor. Ayların toplamı yıllık enflasyon oluyor.

TÜİK, anlaşıldığı kadarıyla sepete halkın çoğunluğunun kullanmadığı ürünleri de atıyor. Talebi düşük olduğu için fiyatı da az artan veya artmayan ürünleri ! Bu yüzden aylık/yıllık enflasyon oranı düşük çıkıyor.

Ekonomist ve Akademisyenlerden oluşan ENAG ise, halkı çoğunluğunun temel ihtiyaç ürünlerini sepetine atıyor, bu yüzden onun enflasyon oranı yüksek çıkıyor.

Doğru olan da bu ! Gıda, ulaşım, enerji, konut kirası, giyim-kuşam gibi temel ihtiyaç maddelerini büyük ölçüde ıskalayan bir enflasyon tahmini haliyle kataraklı oluyor !

Nitekim…

TÜİK’in açıkladığı aylık/yıllık enflasyon oranları yaşamın gerçekleriyle örtüşmüyor. Bir yıl içinde enerji fiyatları, sebze ve meyveler, tahıllı ürünler, ulaşım vb. nerdeyse iki-üç kat arttı. Halk kitleleri bu gerçekle karşı karşıya ! Enflasyon sepetine tenis veya pinpon topunu atarsanız, bunun gibi şeyler atıp enflasyonu düşük gösterirseniz, halkın enflasyonu ile örtüşmeyecektir bu. Öyle de oluyor.

Kaldı ki, yüzde 80.21’lik enflasyonla bile G20’de de, avrupada da rekortmeniz ! savaş içindeki Rusya’da enflasyon yüzde 15.1, bizimkilerin “battı” dedikleri Hollanda’da yüzde 10.3 !

Ekonomimizin ehil ellere ihtiyacı var !

Yeni Ufuk

Haber :