Seyyanen, özellikle iktidar sözcülerinin çok kullandığı bir sözcük. Arapça kökenli; Türkçesi, “ayrımsız/eşit”…
Örneğin hükümetler vergi zamlarını seyyanen yapıyor. Bu durumda görünüşte bir eşitlik sağlanmış oluyor; ama, eşitsizliğin eşitlemesi bu gerçekte:
Çünkü ayrımsız yapılan vergiler, farklı gelir gruplarına ayrı oranda yansıyor, ama bütçelerindeki oranı farklı oluyor; düşük gelir grubundakiler %10’luk bir Kdv artışından zenginlere göre çok daha ağır şekilde etkileniyorlar.
Keza, sabit gelirlilere zaman zaman uygulanan seyyanen zam uygulaması, maaşlar farklı olduğu için adaletsizlik yaratıyor:
Örneğin 1000 liralık seyyanen zam, 10 bin lira maaş alana yüzde 10 olarak yansırken, 20 bin lira maaş alana yüzde 5 olarak yansıyor.
Geçen Ocak ayında memurlara yapılan seyyanen zam, böyle bir adaletsizlik yaratmıştı…
Seyyanen zamlar, kamu ve özel kuruluşların medya aboneliklerinde de gözüküyor. Bu, pratikte, çok düşük izlenme sayısına sahip bir internet haber sitesi ile onun yüz katı fazla izlenen bir haber sitesine eşit abone bedeli ödenmesi, adaletsizlik yaratıyor…
Başka örnekler de verilebilir:
Doğru olan, örneğin medyayı kategorize etmektir. Tiraj ve altyapı esas alınarak yapılacak bir sıralama, pozitif ayrımcılık yöntemiyle abone bedellerine yansıtılmalıdır.
Gerçi böyle uygulamalar var, ama bunun parasal ifadesi çok küçük farklılıklar şeklinde gözleniyor. Bu da ayrı haksızlık şeklinde pratiğe yansıyor. Bu yöntem terkedilmelidir. Adalet ancak bu şekilde sağlanabilir.
Yeni Ufuk
Haber :