Eskiden asgari ücrete altı ayda bir zam yapılıyordu. Geçen yıl bu süre oniki aya çıkartıldı. Bu uygulama sürecek gibi.
Asgari ücrete bir yıl için öngörülen zam oranı ise yüzde 22 bandında…
Memurlara yüzde 13, SGK emeklilerine de yüzde 17 zam öngörülüyor.
Bu oranlardaki zamlar hayatın gerçekleriyle uyuşmuyor.
Muhalefet, enflasyon oranına koşut zammın yanısıra “refah payı” verilmesini istiyor. Kimi muhalif çevreler ise seyyanen (ayrımsız) ek zam istiyor.
“Refah payı” ile “seyyanen zam” aynı şey değildir. Refah payı oransaldır, seyyanen zam sayısal ! Zamlar oransal eşitsizlik yaratır. Doğru olan enflasyon oranı+ refah payıdır.
Ancak maliye bakanı Şimşek, bırakın refah payını zam oranını bile düşük tutmak istiyor. Gerekçesi de ücret artırmalarının enflasyonu tetiklemesi !
Şimşek’in refah payına karşı olmasının nedeni, SGK sadece TÜİK’in enflasyonuna göre ücretlere zam yaparak karşılıyor, fazlası hazineden çıkıyor.
Uygulanmaya çalışılan sıkıpara politikası nedeniyle hazine ek yükü kabül etmiyor.
Bu demektir ki asgari ücret ile emekli ve memur maaşları bu kez de beklenenin altında kalacak, emekliler açlık sınırı olan 20 bin lirayı bile göremeyecek !
Özellikle işçi emeklileri, bu yıl şiddetli soğuklara konu olacak kış aylarında çok çetin koşullarda yaşamlarını sürdürmek zorunda kalacaklar.
İktidar, öncelikle milyonların geçim sorunlarını çözemiyor
sa ve çözemeyecekse erken seçim kararı almalıdır. Çözüm için en sağlıklı ve demokratik yol budur.
Yeni Ufuk
Haber :
ETİKETLER : Yazdır