Gündem

Şiddet çözüm değildir ve kabül edilemez !

Türkiye’deki çeşitli uluslarca oluşan, büyük çoğunluğunu ise arapların (Suriyelilerin) meydana getirdiği sığınmacılara karşı ayrımcı bir politika izlemek ve onlara karşı bireysel şiddete başvurmak kabül edilemez. Faşizmdir bu.

Abone Ol

Ayrımcılık ve şiddet faşizmin öteki adıdır.

Eğer kriminal olaylar varsa bunları devlet çözer.

Kayseri’deki olaylar da bu açıdan kabül edilemez. Sığınmacılara karış şiddete başvurmak provokasyondur. Çünkü şiddet karşı şiddeti doğurur.

Kayseri’deki olayların Kuzey Suriye’de tepkiye dönüşmesi, tam öyle olmasa da, buna bir örnektir.

“Tam öyle olmasa da” ayrımı yapmamızın denedi, olayların dış politika boyutunun altını çizmek için:

Kuzey Irak’taki TSK’nın kontrolü altında bulunan bölgedeki Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) mensupları ve sivil halk, cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Esad’la görüşülebileceği şeklindeki açıklamasına da tepki gösterdiler. Bunlar mevcut statünün korunmasını istiyorlar. Buradan bakılınca Türkiye’nin Suriye politikasında belirleyici bir rol üstlenmeye çalışıyorlar.

Bu da kabül edilemez. Türkiye’yi  yönetenler kiminle diplomatik ilişki kurulacağına kendileri karar verir ve vermelidirler.

Görülüyor ki Türkiye’deki sığınmacı sorunu ciddi bir sorun haline geldi.

Bu sorun artık demokratik/barışçı yöntemlerle çözülmelidir.

Türkiye’deki sayısı tam olarak bilinmeyen milyonlarca sığınmacılar yarattığı sorunları ülke taşıyamaz hâle geldi. Sığınmacılar işsizliğin büyümesine, kiraların artmasına, milli gelirin bölüşümündeki emekçilerin paylarının azalmasına yolaçtılar. Buna kriminal olayların artışı da eklendi. Kültür farklılıklarının doğurduğu sorunlar ise rahatsız edici boyutlara tırmandı.

Sığınmacıların artık ülkelerine dönmeleri gerekiyor. Bu sorun insancıl, demokratik ve barışçı yollardan ivedi olarak çözülmelidir.

Yeni Ufuk


Haber : 

Abone Ol