Yeni Ufuk’un Görüşü
Şimşek ekibinin “sıkı para politikası”nın açılımı, kredilerin pahalılaşması demektir.
Kredilerin pahalılaşması ya da faiz yüklerinin artması, çarklarını kredi ile döndüren şirketler ile vatandaşların canına ot tıkamak demektir.
Sıkı para politikasının amacı ne peki ? Talebi dizginlemek. Bu aynı zamanda ithalatı da dizginlemek anlamına gelir. Bir başka deyişle enflasyon artışlarını frenlemek…
Ama bu pat diye olacak bir şey değil. Aylar değil, yıllar gerektiriyor.
Nitekim MB, yılsonu enflasyon tahminini yüzde 58’den yüzde 65 olarak revize etti.
MB Başkanının oranlarına göre, 2024 yılının ortalarına kadar enflasyonunda düşüklük beklenmiyor, tam tersi, Mayıs’ta enflasyonun yüzde 70’i aşacağı tahmin ediliyor. MB Başkanına göre esas rahatlama 2026’da olacak, enflasyon yüzde 20’nin altına inecek. Ücret zamları da enflasyon oranına endekslenecek.
Bu durumda oluyor ki ekonomide rahatlama zaman alacak.
Peki bu durumda açlık ve yoksulluk sınırının altında yaşayan sabit gelirliler ne olacak ?
Örneğin asgari ücret enflasyonun üzerine çıkartılacak mı ? En az emekli maaşı alanların kök maaşlarına da zam yapılacak mı ? Enflasyon artacağına göre memur maaşlarındaki reel kayıp nasıl önlenecek ?
Yıl sonunda emeklilere yüzde 40 zam verilmesi sözkonusu. Ancak en az maaş alanların kök maaşları arttırılmazsa bu kesimin eline yine bir şey geçmeyecek.
Sıkı para politikası, bu sorulara olumlu yanıtlar verilmesini teorikman engelliyor.
Galiba tek umut, yerel seçimin Ocak zamlarından sonra yapılacak olması !
Bakalım…
Yeni Ufuk
Haber :