Gündem

Tıp Bayramı

Yeni Ufuk’un Görüşü

Abone Ol

Gün’lerin bayramların gerçek öykülerinin unutulduğu, anma veya kutlamaların içinde bulunulan ekonomik, sosyal, siyasal koşullara göre güncellendiği bir süreç içindeyiz.

Yarın Tıp Bayramı’nı kutlayacağız meselâ…

Peki nasıl ?

Doktorların ekonomik ve sosyal durumları ile iktidarın, örneğin cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yurdışına giden doktorlar için sarfettiği; “giderlerse gitsinler” sözlerinin ekseninde mi ?

Oysa 1919’un 14 Mart’ında kutlanan ilk Tıp Bayramı’nın düşünsel eksenini “milli kurtuluş” esprisi oluşturuyordu. Tıp Fakültesinin 3. Sınıf öğrencilerinden Hikmet’in (Boran) başını çektiği ilk kutlama antiemperyalist karakterdeydi ve işgal altındaki İstanbul’un kurtuluşunu öngörüyordu.

14 Mart, o tarihe kadar sadece II. Mahmut’un buyruğuyla kurulan ilk “Cerrahhane”nin takvim tarihiydi sadece. Kutlama da yapılmıyordu.

Bunu hatırlatmamızın nedeni, 14 Mart’ın kökeninde, milli bir tepkinin öne çıktığının altını çizmektir.

Daha sonraki tıp bayramlarında da bu gelenek sürmüş ve Tıp Bayramları ülkenin ve mesleğin temel sorunlarının irdelendiği bir güne dönüşmüştür.

Tıp Bayramı, umuyoruz bu yıl da, sadece ekonomik mesleki sorunlarının değil, aynı zamanda, Türkiye’nin içinde bulunduğu milli, ekonomik, sosyal ve siyasal koşulların ele alınacağı bir gün olarak da kutlanır.

14 Mart Tıp Bayramı kutlu olsun.

Yeni Ufuk

 


Haber : 

Abone Ol