Ücret artışları enflasyonu tetiklemez !

Türkiye ekonomisi büyüyor; ama, yapay bir büyüme bu. Çünkü üretime değil, tüketime dayalı.

Aksi olsa büyemeden halk kitlelerinin de pay alması gerekir.

Bir ülkenin ekonomisi büyürken halkı yoksullaşıyorsa eğer, orada halkın aleyhine bir tüketim dengesizliği var demektir. Yani zenginliklerin paylaşımında adaletsizlik var demektir !

16 milyon emeklinin yarıdan fazlası 7500 lira aylık alıyor. 12 bin lirayı aşan açlık sınırının nerdeyse yarısı kadar.

Öte yardan asgari ücret de açlık sınırının altında.

Memurların çoğunluğu ise yoksulluk sınırının yarısı kadar maaş alıyor.

Yani sabit gelirlilerin milli gelirlerin aldıkları pay gitgide azalıyor.

Buna karşılık sistem, her ay yeni zenginler Çıkartıyor bünyesinden..

Dahası, gelir düşüklüğünü ve adaletsizliğini giderecek uygulamalar hâlâ çok uzakta, hâlâ ulaşılıp ulaşılamayacağı belirsiz hedefler !

Şimşek’in sıkı para politikası daha çok sabit gelirlilere dönük durumda. Çünkü Maliye Bakanı, enflasyonu ücret artışlarının tetiklediğini düşürüyor.

Oysa bu doğru değildir. Ücret artışları enflasyonu tetiklemez; tam tersi, işverenlerin karlarından fedakarlık yapmaması tetikler. Bunu tolere etmenin yolu da ücretleri arttırmaktır.

Genelde enflasyonu tetikleyen, son çözümleme, dış ticaret açığıdır. Bu da dolar kurunun yükselmesi şeklinde yankısını bulur.

Enflasyonu tetikleyen kur artışlarıdır.

Bu durum tüm tüketim ekonomilerinin genel sorunudur.

**

Yeni yılda da ekonominin yüzde 3. civarında artması bekleniyor. İşçi, memur ve emekli maaşları yine yerinde sayacaksa bu büyüme sosyal planda kimin büyümesi oluyor ?!..

Yeni Ufuk

Haber :