Yeni Ufuk’un Görüşü
Asgari ücret, ortalama ücrete dönüştü. Emeğiyle geçinenlerin büyük bir çoğunluğunun maaşı asgari ücrette buluştu.
Bu durum, vasıflı emek ile vasıfsız emeğin eşitlenmesine yolaçtı.
Bugün bir çok yerde, ilkokul mezunları ile üniversite mezunları aynı ücreti alıyor.
İşin ilginci, asgari ücret ile toplusözleşmelerle yapılan ücret zamları, seyyanen (ayrımsız) olduğu için eşitlik bozulmuyor.
Bunun en tipik örneği belediye şirketinde çalışan emekçilerde görülüyor. Şu an buralarda çalışan vasıflı ve vasıfsız işçiler asgari ücret düzeyinde maaş alıyor.
Bugün veya gelecekte yapılacak ücret artışları ayrımsız olacağı için durum hiçbir zaman değişmeyecek.
Vasıf ayrımı ortadan kalkınca liyakat kavramının da bir önemi ve anlamı kalmıyor. Durum şu an böyle !
Muhalefet, iktidara gelince, tüm ayrımları ortadan kaldırıp taşeron işçilerine de kadro vereceğini, bu şekilde onları da kamu işçisi yapacağını söylüyor.
Bu önemli bir vaattir. Ancak kadrolu işçi statüsüne geçiş de ayrımsız olacağı için durum yine değişmeyecek.
Bir örnek vermek gerekirse Kdz. Ereğli belediyesinde çalışan taşeron işçileri (buna “belediye şirketi”’nde çalışan işçiler) ayrımsız olarak asgari ücret alıyor. Hizmete bilgisayar başında katılan ile çalı süpürgesi ile katılan arasında ücret farkı yok ! Bu, negatif ayrımcılıktır ! Dünyanın her yerinde vasıf
lı (nitelikli) işçiler ile vasıfsız (niteliksiz) işçiler pozitif ayrımcılığa tâbi tutulurlar. Çünkü hizmete/üretime katılım biçim ve oranları farklıdır.
Diyelim ki belediye toplusözleşme yaptı ve tüm taşeron işçilerine ayrımsız zam verdi, eşitlik bozulmayacaktır.
Bu şekilde vasıf ve liyakat kavramları lâfta kalmış olacaktır.
Bu sorunun hakça çözülmesi gerekiyor.
Yeni Ufuk
Haber :