Ocaktan itibaren vergi ve harçların yüzde 44 oranında zamlanması bekleniyor.
Buna karşılık işçi, memur ve emeklilerin maaşlarına gerçekleşen enflasyon oranında değil, öngörülen enflasyon oranında zam yapılması düşünülüyor.
Buna göre işçi, memur ve emekli maaşlarının çok çok yüzde 16-25 arasında artması sözkonusu olabilecek.
Geçmiş yıllarda memur ve emeklilere “refah payı” adı altında bir fark ödenirdi. Yani enflasyon oranı+refah payı formülü uygulanırdı. Aradaki farkı, SGK değil hazine öderdi.
Maliye Bakanı Şimşek bu uygulamaya karşı. Gerekçesi de ücret artışlarının enflasyonu körüklemesi ! Maliye, buradan kalkarak, ücret zamlarını asgaride tutma eğiliminde.
Ücret artışının enflasyonu körüklediği savı doğru değildir. Eğer öyle sonuçlar veriyorsa bunun nedeni patronların kâr marjlarından fedakarlık yapmamasıyla ilgilidir bu.
Kaldı ki bir de asgari geçim diye bir kavram var. Dört kişilik bir ailenin açlık sınırı 22 bin liraya çıktı. İşçi ve emeklilere verilecek düşük bir zam, 20 milyon insanımızın açlık sınırının altında yaşamaya devam edileceği anlamına gelecektir.
Milli gelirin yarısını nüfusun yüzde 20’sinin paylaştığı bir ülkede yaşıyoruz. Bu gelir adaletsizliği ortada dururken sabit gelirlilerin ücretlerini açlık sınırının altında tutmak en hafif tabiriyle vicdansızlıktır.
Memur, işçi ve emeklilere Ocak ayında hak ettikleri zamlar verilmelidir.
Yeni Ufuk
Haber :