VUR ABALIYA YAKLAŞIMI AKILCI DEĞİL!..
Sina Çıladır, Kdz. Ereğli Belediyesinin 1. Yılını değerlendirdi
Bir belediye yönetimi, 1 yıl içinde çok şey yapamayabilir, bu arkadaşlar da yapamadılar zaten. Ama, burası çok önemli değil. Önemli olan, aldıkları kararların, verdikleri sözlerin arkasında duramayan, bir dediği ötekini tutmayan ilkesiz/kararsız bir profil sergilemeleri! Bu yüzden kendi içlerinde bile uyum sağlayamadılar!..
Soru: Kdz.Ereğli Belediyesinin AKPli yönetimi 30 Martta bir yılını doldurdu. Yeni yönetimin bir yılını değerlendirir misiniz?
Yanıt: AKPli yönetimin belediyeyi CHPden devraldığı günlerde ben ısrarla şunu söylemiştim: Uysal yönetimi nasıl bir belediye devraldığını bir basın toplantısı ile kamuoyuna açıklamalıdır.
Böyle bir değerlendirme, eski yönetimi kötülemek için yapılmaz. Durum saptamasıdır bu: Belediyenin kasasında kaç para vardır, borcu-alacağı nedir, geliri-gider nedir? Kaç personeli vardır ve personel harcaması nedir? İmar işlerinden (eğer varsa) başlatılmış projelere kadar hizmet tablosu nedir?.. Bunların açıklanması gerekiyordu kamuoyuna. Bu sadece bir gelenek değildir, aynı zamanda halka hesap vermek ve kıyaslama olanağı yaratmaktır. Seçimde halktan binbir vaatle oy istiyorsun, ama nasıl bir belediye devraldığını, yani halkın parasının nasıl kullanıldığını onlardan gizliyorsun! Uysal yönetimi ortaya çıkıp halka hesap veremedi. Ama hala gecikmiş değil. Bu ay içinde bir basın toplantısı düzenleyerek eski yönetimle kendi yönetimi arasındaki farkları ortaya koyabilir. En azından mali bakımdan başarılı bir yıl geçirip geçirmediği de o zaman belli olur. Halkın parası doğru kullanılıyor mu ve insan odaklı hizmetler üretilebiliyor mu? En azından böyle bir felsefeye sahipler mi? Bu konuda halka bilgi verilebilir
O yönetimi halk seçti. Halka hesap vermek görevleridir. Bu görevden kaçmak, halkta güvensizlik duygusu yaratır.
Soru: Somut hizmetlerden sözetsek
Yanıt: Ortada pek bir şey yok. Bunun onlar da farkında. Bir yılda, altyapı etkinlikleri bakımından, geçmiş yönetimin üzerine bir şey koyamadılar. Rutin hizmetlerle durumu idare ediyorlar. Aslında rutin hizmetlerin devamlılığı için siyasi bir iradeye de gerek yoktur. Başlarında siyasi bir yönetim olmasa da, belediye bürokrasisi; çöp toplamak, bahçe bakımı yapmak, su taleplerini değerlendirme, esnaf denetlemek, vb. rutin hizmetleri pekala sürdürebilir. Siyasi iradenin önemi, akçalı işlerde ortaya çıkar: İnşaat/ruhsat, ihaleler, imar planı revizyonları, personel alımları vb
Uysal yönetimi bu konuda da kapalı kutu!..
Aslında, deneyimsiz bir yönetimden bir yılda çok şey yapmasını beklemek insafsızlık olur. Yakından bilirim: Cöbekoğlu da yapamamıştı, Halil de
Uysal yönetimi önümüzdeki yıllarda nasıl olsa birşeyler yapacaktır. Seçim vaatlerinin üçte birini yapsalar Ereğliye yeter! Zaten altyapı etkinlikleriyle sınırlı bir hizmet tablosu, o belediyeyi tek başına başarılı bir belediye yapmaz. Yol açmak, asfalt dökmek, temiz su sağlamak, alt-üst geçitler yapmak vb. belediyelerin temel görevleridir. Temel görevlerini yaptığı için hiçbir belediye yönetimi övülmez, ama yapmazsa yerilir. Belediyelerin asıl başarısı sosyal etkinliklerde somutlaşır. Bir kentte bir tek kişi bile sokaktaysa, bir tek çocuk bile dileniyorsa, bir tek kişi bile açsa, ücretsiz sağlık olanağına sahip değilse, orada belediye yok demektir. Posbıyık yönetiminin karnesi, bu konuda sıfırlarla doluydu. Yoksul halk, geçmiş yönetimin umrunda değildi. Sosyal güvencesi olmayan yoksul/muhtaç insanlarımızın elinden tutan yoktu. Muhtaçlara bedava sağlık hizmetinden ilaca, aşevine, ücretsiz ulaşıma, yaşam destek evlerine, kadın sığınma evlerine kadar bir yığın olanak sağlayan ne belediyeler var! Ereğli uzun yıllardır böyle sosyal hizmetler görmedi. Posbıyık yönetimi, Kadın Sığınma Evini kapatıp yerine Kedi Sığınma Evi açtı! Kadınlarla alay etti...
Onların sosyal hizmet anlayışı, esnaftan zorla para toplayıp festivallerde milyonları Tarkanlara dağıtmakla sınırlıydı. Ereğli son dönemde adeta bir Lale Devri yaşıyordu. Bilmiyorum, Uysal yönetimi bu konuda Ereğliye ne verecek? Ben bu konudaki iyimserliğimi hala koruyorum.
Soru: Belediye yönetiminin en büyük zaafı nedir sizce?
Yanıt: İlkesizliği! Verdiği sözlerin, aldığı kararların arkasında duramayan, edilgen/korkak bir profil sergilemesi! Bu da haliyle halkta güvensizlik duygusu yaratıyor. Dr. Uysal yönetimi bu konuda sınıfta kaldı. Her belediye yönetimi hata yapar. Önemli olan hatalardan ders çıkartmak; mert, delikanlı, özü-sözü doğru bir imaj yaratmaktır. Bunu yapamadılar!.. Halk kitleleri haliyle, Uysal ve arkadaşlarının yaptıkları pozitif açıklamalara, hizmet vaatlerine kuşkuyla, güvensizlikle bakıyor. Ben bu konuda hayal kırıklığına uğradım doğrusu!..
Soru: Uysal yönetimi, personel alımları ile içerideki ücret dengesizlikleri karşısında adil davranmadığı şeklinde eleştiriler alıyor. Siz bu konuda ne diyorsunuz?
Yanıt: Eleştiriler haklı. Bir defa, bu yönetimde vefa duygusu yok; yahut var da, onu yaşama geçirecek iradesi ve cesareti yok. Örneğin, geçmiş yönetimle kıran kırana mücadele eden, bu yüzden başına olmadık belalar gelen, seçimi kazanmalarında karınca kararınca rolü olan çevre ve kişileri çabuk unuttular! Seçimin kazanılmasında büyük rolü olan AKP Zonguldak Milletvekili Prof. Dr. Ercan Candana bile sırt döndükleri iddiaları, vefasızlığın çapını göstermesi bakımından tipik bir örnektir.
Soru: Özellikle personel alımları ile akçalı işlerde bazı işadamlarının Uysal yönetimini manipüle ettiği iddiaları var. Sizin bu konudaki görüşünüz nedir?
Yanıt: Eğer bu sıkı fıkı ilişkiler kişiye özelse, mutlaka bir nedeni vardır. Biri durmadan ister, öteki durmadan verirse, bunun sonu gelmez! Bir yerde ipler kopar. Peşinden düşmanlık başlar. Belediye yönetimi bu konuda dikkatli olmalıdır bence. İlişkinin dayandığı temel ne olursa olsun, bir yerde 'dur' demek gerekir. İşler iyice çığırından çıkmadan!.. Çünkü, malum, biri yer biri bakar, kıyamet ondan kopar!.. Emir erine dönmüş bir belediye yönetiminin on paralık ağırlığı kalmaz!..
Soru: Uysal yönetiminin hiç mi başarılı bir yanı yok?
Yanıt: Var. İdeolojik/politik katılıktan kaçınıyorlar. Ereğlinin demokratik kültür birikimine ters düşmemek için itinalı davranıyorlar. Bu konuda formalist bir yaklaşım içinde değiller, esnekler. Liberal bir çizgi izlemeye çalışıyorlar
Bu durum, aslında, Dr. Uysalın ideolojik formasyonuyla ilgili bence. Umarım sürer bu tutumları
Soru: Uysalın yakın mesai arkadaşları çok eleştiriliyor. Bu konuda siz ne düşünüyorsunuz?
Yanıt: Bürokratlar için bir şey söyleyemem. Sadece şunu söyleyebilirim: Eski yönetimle iç-bağı olan kimi bürokratların belediyenin önemli yerlerinden uzaklaştırılması doğruydu. Çünkü orada kalsalardı, eski yönetimin üslubunu sürdüreceklerdi
Genel olarak bakıldığında ise, Uysalın merkez ekibi, profesyonel bir ekip değil. Duygusal, ilkesiz, amatör bir ekip. Bunun doğal sonucu olarak küçük sorunlar içinde boğulup kalıyorlar! Büyük resmi gözden kaçırıyorlar. Bu yüzden eleştiriliyorlar. Bu arkadaşlar yönetim üsluplarını değiştirmelidirler. Daha ilkeli, daha profesyonel, küçük sorunlar içinde bocalamayan bir profil sergilemelidirler. Aslında içlerinde birey olarak değerli insanlar var. Ancak, belediyeler karmaşık yapıya ve ilişkilere sahip kurumlardır. Bu karmaşık yapıyı sindirinceye kadar, özümseyinceye kadar insan hata yapabilir. Ama, şunun bunun emir eri konumuna kayarsanız kendi geleceğinizi kendi ellerinizle boğmuş olursunuz! Ereğli tekin yer değildir!.. Bunu en iyi Posbıyık dostumuz bilir!..
Soru: Sonuç olarak ne söyleyeceksiniz?
Yanıt: Belediye yönetimi eleştirilebilir. Sonuç olarak kamu kuruluşudur orası. Ama, eleştirilerin yapıcı olması gerekir. Vur abalıya mantığı yanlıştır. Bu arkadaşlar daha dört yıl o koltuklarda oturacaklar. Ereğliye faydalı olmaları için onlara yardımcı olmak gerekir!..
Haber :