Kdz.Ereğli

Yaşasın 1 Mayıs !

1 Mayıs kapanma nedeniyle alanlarda özgürce kutlanamadı. Ama bazı ,ve bu arada AKP birer mesaj yayınlayarak 1 Mayıs’ı kutladı

Abone Ol

1 Mayıs, Dünya Emekçilerinin Birlik, Dayanışma ve Mücadele Günü nedeniyle mesajlar yayınlandı. Kapanma yüzünden açık alan etkinlikleri yapılamadı.

Mesajlar:

AK Parti İlçe Başkanı Av.Saffet Bozkurt'un mesajı:

 “Bugün, ülkemizin kalkınması ve ekonomimizin güçlendirilmesinde önemli rol oynayan işçi ve emekçilerimizin alın terinin ne kadar değerli olduğunun ortaya konulduğu ‘1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’dür.

En kutsal kazanç, alın teri ile kazanılan helal kazançtır. 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü de bu güzel temayı daha da anlamlandırmaktadır. Bizler millet olarak, işçinin, emekçinin hakkını ‘alın teri kurumadan’ vermenin hassasiyetine haiz bir kültürün mensuplarıyız.

Bu duygularla, ülkemizin kalkınması ve gelişmesine büyük katkı sağlayan tüm emekçilerimizin ‘1 Mayıs Emek ve Dayanışma Gününü’ kutluyorum. 1 Mayıs’ın büyük ve güçlü Türkiye’mize alın teri ve emeğiyle katkı sağlayan, özveri ile çalışan ve üreten vatandaşlarımız arasındaki birlik ve beraberliğin güçlenmesine vesile olmasını temenni ediyor; bütün emekçilerimize ve ailelerine sağlık, mutluluk ve başarılar diliyorum.”

                                                            

Eğitim-İş Sendikası’nın mesajı:

İşçi sınıfının birlik, dayanışma ve mücadele günü olan 1 Mayıs, bu sene her zamankinden farklı, yoğun bir farkındalıkla yaklaşmaktadır. Kapitalizmin yüzyıllar boyu sürdürdüğü emek sömürüsü ve beraberinde getirdiği tahribatlar, korona virüs salgınıyla başka bir boyut kazanmış, taktığı tüm modern maskeleri çıkararak işçi sınıfına bir kez daha en vahşi yüzünü göstermiştir.

Zenginlerin deniz manzaralı evlerinden attığı "evde kal" mesajları, kalınan o evde ne yeneceğini umursamayan iktidar anlayışı, emekçinin virüse karşı korunmasını umursamak bir yana dursun hasta olduğunda dahi çalıştıran patronlar, salgına rağmen işten çıkarmalar için hükümetin patronlara araladığı kod-29 kapısından açlığa uğurlanan binlerce emekçi, müjde gibi sunulan ve asgari ücrete dahi yaklaşamayan kısa çalışma ödeneği, büyüyen işsizliğin patronlar tarafından çalışan emekçiye bir gözdağı sopası olarak kullanılması, gündelik çalışan emekçilerin açlığa terk edilmesi, bulaşıcı bir virüs kol gezdiği halde işçi sınıfına reva görülen balık istifi toplu taşıma ve dip dibe çalışma, her türlü hak arama eyleminin salgın bahanesiyle bertaraf edilmesi gibi saymakla bitmeyecek bir liste, 2021'in 1 Mayıs İşçi ve Emekçiler Bayramı'nı önceki tüm yıllardan farklı kılmaktadır.

Yönetenlerin ve patronların ölümcül salgın koşullarında işçi sınıfına karşı tutumu, biz emekçilerin hayatının onların gözünde bir değer taşımadığını bir kez daha ibretlik biçimde göstermiştir. Bu süreç, kaptan köşkünden biz makine dairesindekilere "hepimiz aynı gemideyiz" diye zırvalayanların, kaçış filikalarıyla gidecekleri ayrı lüks yatları, ayrı dünyaları olduğunu bizlere acı biçimde öğretmiştir. 

Eğitim emekçileri üzerindeki sömürünün dozu da salgın süresince artmış, eğitimcinin emeği görünmez yapılmaya çalışılmıştır. Uzaktan eğitimi beceremeyip ülkenin geleceği olan milyonlarca öğrencinin eğitimden kopmasına yol açan Milli Eğitim Bakanlığı, eğitim emekçilerinin çalışma koşulları ve iş güvenliğine tamamen gözünü kapatmıştır.

Salgın süresinde öğretmenler;

- Gönüllü icra edilmesi gereken salgınla mücadele görevlerine keyfi olarak koşulmuş,

- Ek ders ve fazla mesai ücretleri gibi kazanılmış haklarından edilmeye çalışılmış,

- Uzaktan eğitimde mesai kavramının yitirilmesine ve mobbinge maruz kalmış,

- Aşılama yapılmadan başlatılan yüz yüze eğitimde ölümle burun buruna bırakılmış,

- Seçim öncesi siyasilerin dilinden düşmeyen 3600 ek gösterge hakkını soramaz olmuş, yani hem canından hem gelirinden endişe duyarak, insanca çalışma koşullarından uzak biçimde emek vermek durumunda kalmıştır.

Önümüzdeki tablo ağır ve karamsar olsa da en iyi öğretmen olan zaman, bu süreçte biz eğitim emekçileri için de mesai yapmıştır. Bize zincirlerimizden başka kaybedecek bir şeyimiz olmadığını ve bu insanlık dışı koşullardan ancak birlikte mücadele ederek kurtulabileceğimizi, kaptan köşkü ne kadar şatafatlı olursa olsun makine dairesi olmadan bir geminin süzülen bir demir yığınından ibaret olduğunu bir kez daha hatırlatmış, sınıfsal öğretilerimizi pekiştirmiştir.

İşte gün bu öğrendiklerimizle hareket etmenin günüdür! Gün;

- İnsanlık onuruna yakışır biçimde çalışma ve yaşam koşulları için,

- Emeğin ve alın terinin tekrar görünür olabilmesi ve hakkını alabilmesi için,

- Sınıf bilincinin öğrettikleriyle daha güzel günleri birlikte örmek için,

bir arada mücadelenin günüdür! Gün, geleceği aydınlatmanın günüdür!

Köy Enstitüleri'nden TÖS'ten miras aldığı birikimle, Başöğretmen Mustafa Kemal Atatürk'ün izindeki eğitim neferlerinin bir araya gelerek oluşturduğu Eğitim-İş olarak, tüm eğitim emekçilerini birlikte mücadeleye, karanlığı dağıtmaya çağırıyoruz! Emek kavgası, sınıf mücadelesi uzun soluklu olsa da kayayı parçalayının suyun şiddeti değil sürekliliği olduğunu biliyoruz! Bu azim ve kararlılıkla, bu bilinç ve coşkuyla eğitim emekçileri başta olmak üzere tüm işçi sınıfının 1 Mayıs'ını kutluyor, daha güzel 1 Mayıs'ları birlikte örmeye çağırıyoruz!

Yaşasın 1 Mayıs!

Yaşasın emeğin gücü!

Yaşasın haklı mücadelemiz!

EĞİTİM -İŞ

Anadolu sağlık-Sen Başkanı Necip Taşkın’ın mesajı:

1 MAYIS EMEK VE DAYANIŞMA BAYRAMI KUTLU OLSUN

Anadolu Sağlık Sen Genel Başkanı Necip Taşkın, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Bayramı nedeniyle basın açıklaması yaptı.

Covid-19 salgını nedeniyle bu sene 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Bayramının meydanlarda kutlanamayacağına vurgu yapan Taşkın, emeğin ve kardeşliğin anlamıyla kutlanan bu bayramın, özellikle hassas bir dönemde kutlanmasının önemine işaret etti.

1 Mayıs Emek ve Dayanışma Bayramının öncelikle çalışma hayatına olumlu katkılar sunması temennisinde bulunan Taşkın, tüm işçilerin ve halkın bayramını kutladığını belirterek, özünde sevgi, barış, kardeşlik ve dayanışma yatan bu bayramın, çalışma hayatının birliğine, beraberliğine ve halkın müşterek duygularının yaşamasına vesile olmasını temenni etti.

Emek ve dayanışma Bayramında işçilerin birlik ve beraberlik içerisinde olması, çalışma hayatındaki olumsuzlukların, çalışanların iş ve işyeriyle ilgili sıkıntılarının özellikle bu sıkıntılı dönemde çözülmesi gerektiğini belirten Necip Taşkın, açıklamasında şunları söyledi:

“1 Mayıs Emek ve Dayanışma Bayramının evlere kapanmak zorunda kaldığımız böyle sıkıntılı bir döneme denk gelmesine üzülüyoruz. Ancak halkımızın sağlık güvenliği açısından alınan önlemlere uymak zorunluluğumuz var. Böyle bir dönemde çalışma hayatının sıkıntılarının giderilmesini istemek önceliğimizdir. Bu çerçevede çalışanların insan gibi yaşayacakları ücret politikasından yanayız. Emeğiyle çalışanların saygınlığından yanayız. İşten çıkarılma korkusu olmadan huzurlu ve güvenli bir ortamda çalışmalarından yanayız. Çalışanlarımıza sahip çıkmalıyız. Onların sorunlarını görmeliyiz. Çalışma barışının sağlanması zorunludur. Mobbing’in her türüne karşı ciddi önlemler alınmalıdır.

İçinde bulunduğumuz salgın sürecinde sağlık çalışanlarının hâlâ şiddete maruz kalmaları düşündürücüdür. Şiddete karşı sıkı önlemler alınmadığı, sağlık çalışanlarının güvenliği sağlanmadığı müddetçe sektör çalışanlarından verim alınması mümkün değildir. Sağlıkta Şiddet Yasasının sağlık teşkilatlarında şiddeti önleyemediği görülmektedir. Bu konu da daha ciddi düzenlemeler yapılmalıdır.

İçinde bulunduğumuz zor zamanlarda barışa, huzura, birlik ve beraberliğe daha fazla ihtiyaç duyuyoruz. Anadolu Sağlık Sen olarak 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Bayramını kutluyor, iş dünyasına, milletimize hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum.”

 

 

 

 

 

 


Haber : 

Abone Ol