Yeni Ufuk’un Görüşü
Şunu artık herkes kabul ediyor.
Türk basını, ulusalı-yereli ile, basın teknolojisindeki gelişlere ayak uyduramıyor:
Teknoloji gelişiyor, meslek geriliyor…
Bunda, belki ironiktir ama, gelişen basın teknolojisinin de rolü var:
Özellikle yerel basındaki haftalık gazete furyasının yolaçtığı mesleki gerileme, bu kez internet gazeteciliği ile daha hızlandı ve büyüdü.
Eskiden haftalık bir gazete çıkartan herkes gazeteci kimliğine sahip oluyordu. Şimdi, onun yanısıra, bir internet sayfası açan herkes “gazeteci” kimliğine sahip oluyor ! Gazetecilik ucuzladı. Bunun nedeni, arz fazlasıdır.
İnternet gazeteciliği yasası bu karmaşayı ortadan kaldıracak mı, şu an bilinmiyor, ama yararı da olmayacak değil. Tabii, yasada basın özgürlüğünü kısıtlayacak maddeler olmazsa…
Yerel basın, özellikle konvansiyonel/kağıt basın, internet gazeteciliği gibi bir imkana da kavuştuğu halde, kendisini yenilemekte zorlanıyor. İnternet kanalıyla Türkiye sahnesine çıkma imkanı varken bundan korkuyor. 50-60 yıl öncesinin yerel gazetecilik anlayışı, özellikle ilçelerde, gerek zamanlama, gerek biçim ve gerekse içerik bakımdan daha da gerileyerek sürüp gidiyor. Basın, yayınlandığı alanla sınırlıyor kendisini. Bu da işlevinin gitgide daralmasına yolaçıyor. Kalite düşüyor, birbiriyle didişip duran mahalle komşuları moduna giriliyor…
Yerel basın silkinip kalitesini ve gazetecilik yapma zihniyetini değiştirmek zorunda.
Basının kendisini yenileyememesinde, belki ironiktir ama, basını destekleyen bazı kamu ve özel kuruluşların da rolü var. Bazı kurumların seyyanen verdiği destek, nitelikli gazeteler ile niteliksiz gazetelerin aynı sepete atılmasına yolaçıyor; bu şekilde niteliksizlerin kendilerini yenileme çabası içine girmelerini engelliyor. Her hafta birbiri ile aynı, sadece başlıkları değişik dört gazeteye ayrı ayrı abone yapılması örneğinde görüldüğü gibi… Bu şekilde basın değil, onun ticaretini yapanlar ile yalakalık ödüllendirilmiş oluyor.
Kaliteli ile kalitesizi aynı sepete atmak, aslında işlevsiz gazeteciliği teşvik etmek anlamına geliyor.
Bu, yanlış. Bu, kaş yapayım derken göz çıkartma olayı !..
Kaliteyi ödüllendirmek, kaliteyi teşvik etmek demektir. Özellikle kamu kuruluşları nepotik bir anlayışla kalitesizleri ödüllendiriyor. Basının düzeyinin düşmesine yolaçıyorlar bu şekilde. Yandaşlık/yalakalık, ödüllendirmenin temel kriteri oluyor.
Bu yanlıştan vazgeçilmelidir.
Yeni Ufuk, meslek içindeki yanlışlara da parmak basarak yerel basının kalitesinin yükselmesine yardımcı olmaya çalışıyor. Sorular soruyor, işlevsizliğe karşı işlevselliği savunuyor; örneğin Kdz. Ereğli’de yerel Gazeteciler derneğine emaneten verilen mülkiyeti belediyeye ait Medyaevi’nin sürekli kapalı tutulmasın eleştiriyor; açılıp işlevselleşmesini savunuyor. Zonguldak Gazeteciler Cemiyeti’nin TTK’ya ait tarihi kantar binasının arazisine nasıl sahip olduğunu sorguluyor…
Niçin ?
Basının temiz kalması, mesleğe zarar verenlerin ayıklanması için !..
Bu çabamızı sürdüreceğiz. Basın basın olursa, halkın sorunları daha kolay ve çabuk çözülür.
Yeri Ufuk
Haber :
ETİKETLER : Yazdır