Yaz bitti. Halkımızı zor bir sonbahar ve ondan da zor bir kış bekliyor.
Yaz aylarında, tarla ürünlerinin bolluğuna rağmen sebze meyve fiyatların beklenen düşüklüğü göstermemişti. Yaz sebze-meyvelerinin üretimi bitince, sebze meyve fiyatları daha da başını alıp gidecek. Buna koşut olarak et, süt ve süt ürünleri ile temel gıda fiyatları da yükselmeye başlayacak.
Sonbaharda birlikte doğalgaz ve elektrik tüketimi artacak, doğal olarak bütçelerde yeni boşluklar doğacak.
Açlık sınırı 21 bin liraya yaklaştı. Asgari ücret 17 bin lira, emekli maaşı 12 bin 500 lira.
Bu demektir ki emekçi halkın önemli bir kesimi sadece yoksul değil, bunun yanısıra açlık çeken bir kesim haline geldi.
Son bir-iki yıldır yastık altındakilerin desteğiyle yaşamını sürdüren halk, onların da tükenmesiyle bankaya
yöneldi, ancak onun da sonu geldi. Çünkü kredilerin geri ödemesi gitgide imkansızlaşınca bu kez icra dosyaları kabarmaya başladı.
İşçi, memur ve emekli aylıklarına zam ancak dört ay sonra yapılabilecek. Peki açlık ve yoksulluk sınırının altında yaşayan insanlarımız ne yiyip içecek ?
Bunun yanısıra Aralık ayında işçi, memur ve emeklileri çok çok yüzde 20 oranında zam yapılacağı tahminleri çoğalıyor. Yüzde 20’lik zamlar hangi yaraya merhem olacak ?
Erdoğan, “yoksulluk geride kaldı” diyor. Hayatın gerçekleri ise tam tersini söylüyor. Ve şimdiden görünen hayatın gerçeklerinin daha çetin göstergelerle kış aylarında karşımıza çıkacağı !
Türkiye halkını çok zor bir sonbahar ve kış bekliyor !..
Yeni Ufuk
Haber :